
Ece bu bölümde, hayatımız boyunca bizi bir yerlere sürükleyen meraktan bahsediyor.
Yolun sonunda ne olduğunu merak ederek adım atarız; cevabını merak ettiğimiz için soru sorarız, bazen ne olacağını merak ettiğimiz için çoktan terk etmemiz gereken bir yerde kalmaya devam ederiz, değişip değişmeyeceğini merak ederek birinin elini tutarız. Bize ne olacağını merak ederek elimizi ateşe uzatırız.
Merak etmek biraz cesaret istiyor. Ama galiba merak edebilmek, etmemekten daha iyi. Çünkü hikayenin sonunu, tüm soruların cevaplarını; köşeyi döndüğünde neyle karşılaşacağını bildiğini düşündüğünde merak etmezsin. Geçmişteki bir hikayenin etkisi hala sürüyorsa, yeni olan her şey aynı sona varacakmış gibi gelir; yani sadece bir şeyi, birini artık merak etmemek değil ama artık başka bir şeyleri merak edebilmek, bence çoğu zaman bir dönüm noktası, kapanan bir yaranın; iyileştiğimizin göstergesi.