"Yenilen" hükmü geldi! Kur'ân-ı Kerîm'e farklı bir pencereden yepyeni bir anlayışla bakma ve değerlendirmeye çalışma süreci başladı! Kur'ân-ı Kerîm'de sürekli dikkat çekilen "Atalarınızın, babalarınızın izi üzerindeyseniz, ya onlar yanlış izdeler ise!" uyarısı bu Mucize BİLGİ kitabını en baştan ele almamı zorunlu kıldı! İşte böylece de; "B" harfinin işaret ettiği anlam ışığında âyetler ele alınırsa, Kur'ân-ı Kerîm'i nasıl anlayabilirim; çalışması meydana geldi. Kur'ân-ı Kerîm, her devir insanına Hakikate/hakikatine giden yolu göstermek için hitap ettiğine göre; bildirilen gerçeği, çağımız realiteleri ışığında ve eşliğinde nasıl anlamalıyım, çalışmasıdır bu! Binlerle sene öncesinde oluşmuş ve detayları asla bilinmeyen olayların bu çağın ya da gelecek çağların insanına nakledilmesindeki amacı açıklama çalışmasıdır bu, diğer yandan. Ayrıca en önemlisi, birbirinden kopuk olaylar, hükümler, fermanlar ve tanrının buyrukları olarak anlayışımıza sunulan bu mucize BİLGİ'deki bütünlük noktası nedir ve "İnsan"ı neden ilgilendirmektedir, çalışmasıdır. AH
All content for AHMED HULUSİ - KUR'ÂN-I KERÎM ÇÖZÜMÜ - ARAPÇA is the property of Ahmed Hulusi and is served directly from their servers
with no modification, redirects, or rehosting. The podcast is not affiliated with or endorsed by Podjoint in any way.
"Yenilen" hükmü geldi! Kur'ân-ı Kerîm'e farklı bir pencereden yepyeni bir anlayışla bakma ve değerlendirmeye çalışma süreci başladı! Kur'ân-ı Kerîm'de sürekli dikkat çekilen "Atalarınızın, babalarınızın izi üzerindeyseniz, ya onlar yanlış izdeler ise!" uyarısı bu Mucize BİLGİ kitabını en baştan ele almamı zorunlu kıldı! İşte böylece de; "B" harfinin işaret ettiği anlam ışığında âyetler ele alınırsa, Kur'ân-ı Kerîm'i nasıl anlayabilirim; çalışması meydana geldi. Kur'ân-ı Kerîm, her devir insanına Hakikate/hakikatine giden yolu göstermek için hitap ettiğine göre; bildirilen gerçeği, çağımız realiteleri ışığında ve eşliğinde nasıl anlamalıyım, çalışmasıdır bu! Binlerle sene öncesinde oluşmuş ve detayları asla bilinmeyen olayların bu çağın ya da gelecek çağların insanına nakledilmesindeki amacı açıklama çalışmasıdır bu, diğer yandan. Ayrıca en önemlisi, birbirinden kopuk olaylar, hükümler, fermanlar ve tanrının buyrukları olarak anlayışımıza sunulan bu mucize BİLGİ'deki bütünlük noktası nedir ve "İnsan"ı neden ilgilendirmektedir, çalışmasıdır. AH
94-) Ey iman edenler... Allâh için sefere çıktığınızda iyice araştırın ve size selâm verene (anlaşmak isteyene), dünya hayatının geçici menfaatini arayarak, "Sen iman eden değilsin" demeyin... Allâh indînde çok ganimetler var... Daha önce siz de öyle idiniz de Allâh size lütufta bulundu... O hâlde iyice araştırın... Muhakkak ki Allâh yapmakta olduklarınızın yaratanı olarak Habiyr'dir.
95-) Mazeretsiz, evde oturup seferden kaçan iman edenler ile Allâh yolunda mallarıyla, nefsleriyle mücahede edenler, eş değerde olmazlar... Allâh, mallarıyla ve nefsleriyle mücahede edenleri, oturup kalanlardan derece olarak üstün kıldı... Hepsine Allâh en güzeli vadetmiştir... (Ancak) Allâh, mücahitleri, oturup kalanların üzerine büyük bir mükâfat ile üstün kılmıştır.
51-) Ey iman edenler... Yahudileri ve Hristiyanları hâmi - dostlar edinmeyin... Onlar birbirlerinin dostu - hâmisidirler... Sizden kim onları hâmi - dost edinirse, muhakkak ki o da, onlardandır... Muhakkak ki Allâh zâlimler topluluğuna hidâyet etmez (nefsine zulmedenlere hakikati yaşatmaz)!
52-) Sağlıklı düşünemeyenlerin (münafıkların), "Olayların akışının bizim aleyhimize dönmesinden korkuyoruz" diyerek, onların (Yahudi ve Nasaranın) arasına süratle daldıklarını görürsün... Umulur ki Allâh, açıklık veya (HÛ) indînden bir hüküm getirir de, (onlar) içlerinde sakladıklarından (nifaktan) pişmanlık duyarlar.
1-) Vay hâline tüm hümeze (arkadan dedikodu yapıp çekiştiren) ve lümeze (kınayıp tahkir eden) güruha!
2-) O ki, varlık topladı ve onu tekrar tekrar saydı (her gün banka hesabına bakıp ne kadar param varmış, kontrol etti. A.H.)!
3-) Sanır ki varlığı, onu ebedî dünyada yaşatacak hâlde!
1-) Hakikat bilgisini inkâr edenler ve Allâh yolundan alıkoyanlar, yaptıkları boşa gidenlerdir!
2-) İman edip imanın gereğini uygulayanlar ve Muhammed'e inzâl olana -ki O, Rablerinden (gelen) Hak'tır- iman edenlere gelince, (Allâh) onların kötülüklerini onlardan örttü; hâllerini ıslah etti.
1-) Ey iman edenler... Allâh'ın ve O'nun Rasûlünün önüne (beşerî düşünce ve yorumlarınızla, değerlendirmelerinizle) geçmeyin; Allâh'tan (şartlanmaya dayalı değer yargılarınızın sonuçlarını kesinlikle yaşatacağı için) korunun! Muhakkak ki Allâh Semi'dir, Aliym'dir.
2-) Ey iman edenler... Seslerinizi (fikirlerinizi) O Nebi'nin sesinin (bildirdiklerinin) üstüne yükseltmeyin! Birbirinize hitap ettiğiniz gibi (lâubali şekilde) yüksek sesle O'na hitap etmeyin! (Yoksa) siz farkında olmadan yaptıklarınız boşa gider!
1-) Eliif, Lââm, Ra... Sana inzâl ettiğimiz (hakikat ve Sünnetullâh) BİLGİ(si) (kitap), insanları, varlıklarını meydana getiren El Esmâ bileşimlerinin elvermesi hâlinde (Bi-izni Rabbihim), karanlıklardan (cehaletten) Nûr'a (ilme) ve Aziyz (hükmü karşı konulmaz olarak yerine gelen) ve Hamiyd'in (sadece kendi kendini değerlendiren) yoluna çıkarman içindir.
2-) (Aziyz ve Hamiyd olan O) Allâh ki, semâlar ve arzda ne varsa O'nun içindir (El Esmâ ül Hüsnâ'sıyla işaret edilen özelliklerinin seyri için)... O hakikat bilgisini inkâr edenlere yazıklar olsun, kendilerini bekleyen şiddetli azap dolayısıyla!
1-) İkiyüzlüler (münafıklar) sana geldiklerinde dediler ki: "Senin muhakkak Rasûlullâh olduğuna şehâdet ederiz!" Allâh biliyor ki kesinlikle sen, O'nun Rasûlüsün! Allâh şahittir ki muhakkak ki ikiyüzlüler yalancılardır.
2-) Yeminlerini bir kalkan edindiler de Allâh yolundan alıkoydular... Yapmakta oldukları gerçekten ne kötüdür!
1-) Allâh hükmü gelmiştir; (görmeniz için) aceleye gerek yok! O, onların şirk koştuklarından Subhan'dır, Âli'dir.
2-) O, şe'ninden olan hakikat ilmini, kuvveleriyle kullarından dilediğine inzâl ederek (buyurur ki): "Şu gerçekle uyarın: Tanrı yok; sadece Ben! O hâlde benden çekinin!"
3-) Semâları ve arzı Hak olarak (El Esmâ ül Hüsnâ'sıyla) yarattı... Onların ortak koştuklarından Âli'dir!
94-) Andolsun sizi ilk defa yarattığımız (durumdaki) gibi (orijininizin farkındalığıyla) FERD'ler olarak bize geldiniz! Sizi hayaline daldırdığımız şeyleri, geride bıraktınız... (Allâh) ortakları sanıp şefaatçi edindiklerinizi de sizinle beraber görmüyoruz... Andolsun ki aranızdaki bağ kopmuş ve var sandığınız şeyler sizden kaybolup gitmiştir!
95-) Muhakkak ki Allâh tohumu ve çekirdekleri çatlatıp yarandır (Esmâ tohumundan varlık sûretlerini yaratan)! Ölüden (hakikat ilmi yoksunu) diriyi (Hayy ismi özelliğiyle ölümsüzlüğünü fark edeni) çıkarır... Diriden (hakikat bilgisiyle yaşarken - mülhime kavrayışı içindeyken) de ölüyü (kozasını terk edemeyip nefsi emmâreye - bedenselliğe düşeni) çıkarır! İşte Allâh budur! Nasıl (hâlden hâle) çevriliyorsunuz?
1-) Ey İNSAN (Âdem'e talim edilen Esmâ'nın tamamı ve ruh olarak üflenen diye benzetme yollu anlatılan Muhammedî salt şuur - orijin BEN)!
2-) Biz Kurân'ı sana, mutsuz olman için inzâl etmedik.
3-) Sadece, haşyete (Allâh azametini hissetmeye) açık şuura (hakikatini) hatırlatmadır (inzâl olan bilgi)!
76-) Bunlar iman edenlerle karşılaştıklarında "iman ettik" derler; sonra da birbirleriyle başbaşa kaldıklarında, "Allâh'ın size açtığı hakikati, aleyhinizde delil olarak kullanmaları için mi bunlara anlatıyorsunuz, bunu düşünemiyor musunuz?" derler.
77-) Bilmiyorlar mı Allâh'ın, gizlediklerini de açığa çıkardıklarını da bildiğini!
78-) Onlardan ümmî olanlar vardır ki, vehmettikleri (kafalarında şartlanmalarına göre kurguladıkları) ötesinde Kitabı (hakikat bilgisini) bilmezler; (asılsız) zanlarıyla yaşarlar.
1-) Eliif, Lââââm, Miiiim.
2-) Allâh O; tanrı ve tanrısallık yoktur, sadece "HÛ" (HÛ ismi, hüviyet-i Zât'a işaret eden isimdir ki birçok yerde önce "HÛ" denerek hüviyet-i Zât'ın âlemlerden ve tüm mânâlarla kayıtlanmaktan berî olduğu vurgulanır, sonra O'nda açığa çıkan bir özelliğe işaret eden isim belirtilir, sözü edilen konuya bağlı olarak); Hayy'dır (hayatın kendisidir) ve Kayyum'dur (âlemler O'nunla vücud bulur ve devam eder).
3-) Senin ellerin arasındaki, geçmişten gelen Hak bilgileri tasdikleyen bu Kitabı (Hakikat ve Sünnetullâh bilgisini), Hakk'ın ta kendisi olarak, inzâl etti (bilincinde açığa çıkardı). Tevrat (Musa'ya gelen vahiyler) ve İncil'i (İsa'ya vahyolanı) de inzâl etmişti.
1-) Eliif, Lâââm, Miiim.
2-) Hakkında şüphe edilmesi mümkün olmayan o Hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsi (KİTAP), korunmak isteyenlere gerçeği idrak etme kaynağıdır.
3-) İşte onlar gayblarındaki (algılayamadıkları) hakikate (Nefslerinin Allâh Esmâ'sının anlamlarının bir terkip - bileşimi şeklinde meydana geldiğine) iman ederler, salâtı ikame ederler (fiilen edâ yanı sıra anlamını yaşarlar) ve kendilerine verdiğimiz maddi - manevî yaşam gıdasından Allâh adına karşılıksız paylaşırlar.
"Yenilen" hükmü geldi! Kur'ân-ı Kerîm'e farklı bir pencereden yepyeni bir anlayışla bakma ve değerlendirmeye çalışma süreci başladı! Kur'ân-ı Kerîm'de sürekli dikkat çekilen "Atalarınızın, babalarınızın izi üzerindeyseniz, ya onlar yanlış izdeler ise!" uyarısı bu Mucize BİLGİ kitabını en baştan ele almamı zorunlu kıldı! İşte böylece de; "B" harfinin işaret ettiği anlam ışığında âyetler ele alınırsa, Kur'ân-ı Kerîm'i nasıl anlayabilirim; çalışması meydana geldi. Kur'ân-ı Kerîm, her devir insanına Hakikate/hakikatine giden yolu göstermek için hitap ettiğine göre; bildirilen gerçeği, çağımız realiteleri ışığında ve eşliğinde nasıl anlamalıyım, çalışmasıdır bu! Binlerle sene öncesinde oluşmuş ve detayları asla bilinmeyen olayların bu çağın ya da gelecek çağların insanına nakledilmesindeki amacı açıklama çalışmasıdır bu, diğer yandan. Ayrıca en önemlisi, birbirinden kopuk olaylar, hükümler, fermanlar ve tanrının buyrukları olarak anlayışımıza sunulan bu mucize BİLGİ'deki bütünlük noktası nedir ve "İnsan"ı neden ilgilendirmektedir, çalışmasıdır. AH