
Zamanın reçetesi yok; parayla alınmaz, sigorta karşılamaz. Yine de geçer. Acı da, sevinç de. “Alışmaya çalışıyoruz” deriz, ama biliriz: Alışmak zorunda bırakılır insan. Bir takvimin önünde gençliğini arayan ses, kalabalıkta kısılmış bir nefes, eve dönünce sadece adımların yankısı. Bu bölüm, mecburiyetle kabulleniş arasındaki gerilimi, yokluğun ağırlığını, tutunmanın anatomisini, düşmenin sessizliğini açıyor. “Geçer”in iki ucu keskin sözlüğünü karıştırıyor. Yarım kalan yaşların, ertelenen umutların hesabını soruyor. Eğer sen de cebinde “bir gün” taşıyorsan, bu yolculukta yerin hazır. Abeslang 21. Bölüm: Alışmaya Çalışmak.