Türkiye’de bir dönem toplumsal istikrarın teminatı sayılan “orta sınıf”, bugün sessiz bir çöküşün tam ortasında. Ne yoksulluk sınırının üstüne çıkabilmeyi başarmış durumda ne de eski refah standardını koruyabiliyor. Makro-ekonomik göstergeler, yüksek enflasyon, kalıcı hayat pahalılığı, kısa vadeli dış borç baskısı ve reel gelirdeki erime, bu kesimin alım gücünü ve ekonomik güvenliğini zayıflatıyor. Ancak sorun sadece gelir kaybında değil; orta sınıfın “güvence” duygusunu yitirmesinde yatıyor. Bir dönem “orta sınıf” olarak tanımlanan kesimler, artık maaşını kiraya yetiremeyen ve yüksek faiz–düşük üretim dengesi içinde “ev sahibi olma” hayalini yitiren bir gruba dönüştü. Değeri artan eve erişememek, onları hem maddi hem de manevi açıdan evsizlik hissine sürüklemekte. Bir zamanlar konutu “aidiyet, istikrar ve dinginlik alanı” olarak gören bu kesim, artık evi değil, evi olanları stalkluyor.
Show more...