Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın 16’ncı sırasında Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar yer alıyor. SKA 16; şeffaflık, hesap verebilirlik ve güvenilir kurumların önemini vurguluyor. İş dünyasında etik iletişim ve çevresel beyanların doğruluğu, bu hedefin en güncel tartışma başlıklarından biri.Bugün sürdürülebilirlik yalnızca çevresel bir mesele değil, aynı zamanda etik ve hukuki bir zorunluluk. Yanlış ya da abartılı çevre iddiaları, tüketici güvenini zedelediği gibi şirketler için de ciddi itibar ve regülasyon riskleri yaratıyor. Sürdürülebilirlik Sohbetleri’nin bu bölümünde Yekta Kopan; Kaşlıoğlu Hukuk Danışmanı ve Reklam Kurulu Eski Daire Başkanı Erdem Biçer ile birlikte yeşil aklama (greenwashing) kavramını, reklamlarda çevresel beyanların nasıl denetlendiğini, etik iletişim standartlarını ve tüketicilerin bu süreçte nelere dikkat etmesi gerektiğini konuşuyor.
Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın 8’inci sırasında İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme yer alıyor. SKA 8, yalnızca ekonomik büyümeyi değil; aynı zamanda çalışanların iyi oluşunu, güvenli iş ortamlarını ve adil iş modellerini de kapsıyor. Günümüzde iş dünyasının önündeki en kritik meydan okumalardan biri, kısa vadeli kâr baskıları ile uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerini dengelemek. Tam da bu noktada nörobilim bize farklı bir pencere açıyor.
Sürdürülebilirlik Sohbetleri’nin bu bölümünde, Yekta Kopan; Kognitif Nörobilim ve Nöropsikoloji Uzmanı, Yönetim Danışmanı ve Konuşmacı Neşe Merdinler ile birlikte sürdürülebilirlik kararlarının beyin süreçleriyle ilişkisini, liderlerin karşılaştığı zihinsel engelleri, çalışanların değişime verdiği tepkileri ve teknolojinin bu süreçlere getirdiği fırsatları konuşuyor.
Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın 4’üncü sırasında eğitimde fırsat eşitliği yer alıyor. Her çocuğun kaliteli eğitime erişebilmesi, toplumsal gelişimin ve sürdürülebilir kalkınmanın temel taşlarından biri olarak öne çıkıyor.
Sürdürülebilirlik Sohbetleri’nin bu bölümünde Yekta Kopan; Vehbi Koç Vakfı Sivil Toplum ve Hayırseverlik Programları Yöneticisi Seçil Kınay Yılmaz ve Ankara Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müdriye Yıldız Bıçakçı ile birlikte eğitimde fırsat eşitliğini, çocuk gelişimine olan etkilerini ve geleceğe dair atılabilecek adımları konuşuyor.
Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın 8’inci sırasında İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme yer alıyor. SKA 8, yalnızca ekonomik büyümeyi değil; aynı zamanda çalışanların iyi oluşunu, güvenli iş ortamlarını ve adil iş modellerini de kapsıyor. Günümüzde iş dünyasının önündeki en kritik meydan okumalardan biri, kısa vadeli kâr baskıları ile uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerini dengelemek. Tam da bu noktada nörobilim bize farklı bir pencere açıyor.
Sürdürülebilirlik Sohbetleri’nin bu bölümünde, Yekta Kopan; Kognitif Nörobilim ve Nöropsikoloji Uzmanı, Yönetim Danışmanı ve Konuşmacı Neşe Merdinler ile birlikte sürdürülebilirlik kararlarının beyin süreçleriyle ilişkisini, liderlerin karşılaştığı zihinsel engelleri, çalışanların değişime verdiği tepkileri ve teknolojinin bu süreçlere getirdiği fırsatları konuşuyor.
Modern yaşamın bize sunduğu konfor, aslında pek çok çelişkiyi de beraberinde getiriyor. Bu çelişkilerden biri de minimalizm ile plastik kullanımı arasındaki çatışma. Bir yanda daha az tüketmeye, daha sade yaşamaya çalışan bir anlayış; diğer yanda hayatın her alanına nüfuz etmiş, çoğu zaman farkında bile olmadan kullandığımız plastik ürünler. Peki, bu iki dünya nasıl bir arada var oluyor? Daha önemlisi, aralarındaki gerilim bize ne anlatıyor?
Gelin, podcast’imizin bu bölümünde, plastik bağımlılığımızın nasıl ortaya çıktığını, minimalizmin bu duruma nasıl bir yanıt sunduğunu ve her ikisinin modern yaşamla kurduğu ilişkiyi konuşalım.
Materyaller, insanlık tarihinde her zamanuygarlığımızın ilerleyişini şekillendiren ana faktörlerden biri oldu. Taş Devri’nden Demir Çağı'na, endüstri devriminden dijital çağa kadar, her dönem kendine özgü materyallerle tanımlandı. Bugün ise, plastik malzemelerde yaşanan önemli gelişmeler, bizi adeta yeni bir dönemin eşiğine getiriyor. Gelin, podcast’imizin bu bölümünde, Plastik 4.0 olarak adlandırabileceğimiz bu yeni nesil malzemelerive akıllı polimerlerin dünyamızı nasıl değiştirdiğini konuşalım.
Sabah uyandığınızda elinize aldığınız her nesneye dikkatlicebir bakın; diş fırçanız, kahve bardağınızın kapağı, telefon kılıfınız, kredi kartınız… Henüz gün başlarken bile onlarca plastik obje hayatınıza girmiş oluyor. Bu “sessiz ortaklık”, bugün dünyada yılda 460 milyon tondan fazla plastik üretimine karşılık geliyor. Aslında hesap oldukça basit, neredeyse herdakika bir çöp kamyonu dolusu plastik okyanusa ulaşıyor.
Gelin, podcast’imizin bu bölümünde, plastikle kurduğumuz bağımlılık ilişkisini, bu alışkanlığın psikolojik kökenlerini ve çözüm yollarını detaylarıyla konuşalım.
Bazı etkiler hemen fark edilmez. Sessizdirler,göze çarpmazlar ama zamanla birikirler. Tıpkı evin içinde sürekli damlayan bir musluk gibi. Plastik de işte böyle bir etki yaratıyor. İlk bakışta sadece bir ambalaj, bir şişe ya da bir poşetmiş gibi görünse de ardında daha derin ve kalıcı bir iz bırakıyor. Çünkü plastik yalnızca etrafımızda değil, atmosferde de birikiyor. Her plastik kullandığımızda, çoğu zaman fark etmeden, gezegeninısısını biraz daha artırıyoruz. Gelin, podcast’imizin bu bölümünde, plastiğin iklim krizindeki rolünü konuşalım; çünkü genellikle ayrı ayrı düşündüğümüz bu iki kavram, aslında aynı hikâyenin parçaları.
Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın 8’inci sırasında insana yakışır iş ve ekonomik büyüme yer alıyor. Bu kapsamda, 2030’a kadar istihdam yaratan, yerel kültür ve ürünlerini teşvik eden sürdürülebilir turizmin desteklenmesi için politikaların oluşturulması ve uygulanması hedefleniyor.
Sürdürülebilirlik Sohbetleri’nin bu bölümünde Yekta Kopan, konukları Urla Surf House Kurucu Ortağı Pınar Başoğlu Feraud ve Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Ozan Aksöz ile birlikte yavaş seyahatin çevresel etkilerini, yerel kalkınmadaki rolünü ve bireysel farkındalığı artırma potansiyelini konuşuyor.
Sürdürülebilirlik Sohbetleri’nin bu bölümünde Yekta Kopan, konukları ESTÜ Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı & ESO Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Danışmanı Prof. Dr. Cengiz Türe ve Dönüşüm Derneği Kurucusu & Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Selçuk ile limitleri aşmadan tüketmenin yollarını konuşuyor
Yapı Kredi Sürdürülebilirlik Sohbetleri’nin bu bölümünde Yekta Kopan, konuğu Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burçin Yenisey Kaynaş ile yangın sonrası orman ekosisteminin nasıl iyileştirileceğini, canlıların nasıl korunabileceğini ve doğaya nasıl ikinci bir şans verilebileceğini ele alıyor.
Çocuklarımızı bilinçli tüketimle tanıştırmak, onları sadeceçevre dostu bireyler olarak geliştirirken aynı zamanda yaratıcı, empatik ve çözüm odaklı düşünme yeteneğine sahip bireyler olarak yetiştirmemizi sağlar. Döngüsel ekonomiyi erken yaşta keşfetmek, bu dönüşümün anahtarı olabilir.
Gelin, podcast’imizin bu bölümünde, çocuklarla birlikte döngüsel ekonomi dünyasına adım atalım. Oyuncaklarınyeniden kullanımından takas kültürüne, küçük yaşta edinilen sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarının uzun vadeli etkilerini ele alalım.
Modern şehir yaşamı, çocukların doğayla olan bağını hergeçen gün biraz daha zayıflatıyor. Beton duvarlar arasında büyüyen çocuklar, toprağın kokusunu, bir tohumun filizlenme sürecini, doğanın kendi ritmini çoğu zaman yakından tanıyamıyor. Oysa küçük bir alan bile çocuklara doğanınmucizelerini gösterebilir. Bir avuç toprak, birkaç tohum ve biraz sabır, çocuklara sadece bitki yetiştirmeyi değil; sabrı, sorumluluğu ve doğaya duyulan saygıyı da öğretebilir.
Gelin, podcast’imizin bu bölümünde şehirlerde yaşayan çocukların doğayla nasıl bağ kurabileceklerini vepermakültür prensiplerinin küçük alanlarda nasıl uygulanabileceğini konuşalım.
Her çocuk dünyaya merakla bakar; bir ağacın yaprağına,suyun akışına, toprağın kokusuna… Ama bu doğal merak, sürdürülebilir bir yaşama dönüşebiliyor mu? İşte tam bu noktada biz yetişkinlerin rolü başlıyor. Çocuklarda sürdürülebilirlik bilinci oluşturma süreci, sadece çevresel bilgiaktarımından ibaret değil; aynı zamanda değer sistemleri oluşturma, empati geliştirme ve eyleme geçme becerisini kazandırma süreci. Gelin, podcast’imizin bubölümünde, çocukların bilişsel ve duygusal gelişimlerine paralel olarak sürdürülebilirlik bilincinin nasıl şekillendiğini ve bu bilincin nasıl etkili bir şekilde kazandırılabileceğini birlikte keşfedelim.
Bir çocuğun bir yaprağın üzerinde sürünen minik bir böceğikeşfettiğinde yüzünün nasıl aydınlandığını hiç gördünüz mü? Ya da bir kelebeğin yaşam döngüsünü öğrendiklerinde yaşadıkları şaşkınlığa tanık oldunuz mu? Bu anlar yalnızca sevimli birer çocukluk merakı değil—doğayla kurulan ilk bağların ve öğrenmenin ta kendisi. İşte bu doğal merak, çevre okuryazarlığının temelini oluşturuyor.
Gelin, podcast’imizin bu bölümünde çevre okuryazarlığının tam olarak ne anlama geldiğini, neden önemli olduğunu ve çocuklarda bunu nasıl geliştirebileceğimizi konuşalım.
Birleşmiş Milletler tarafından sıralanan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın 15’incisi olan “Karasal Yaşam,” tüm dünyada ormanların sürdürülebilir yönetimi, ormansızlaşmanın önlenmesi ve ormanların yeniden kazanılmasını hedefliyor.
Sürdürülebilirlik Sohbetleri’nin bu bölümünde Yekta Kopan, konuğu İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Doğanay Tolunay ile orman ekosistemlerinin korunması, Türkiye’de ve dünyada orman yangınlarıyla mücadele stratejileri ve yangın sonrası restorasyon süreçlerini konuştu.
Birleşmiş Milletler tarafından sıralanan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın 4. sırasında nitelikli eğitim yer alıyor. SKA 4 kapsamında; her çocuğun kaliteli, kapsayıcı ve eşit bir eğitim alması ve bu sayede sürdürülebilir kalkınmanın temellerinin küçük yaşlardan itibaren atılması hedefleniyor.
Sürdürülebilirlik Sohbetleri’nin bu akşamki bölümünde Yekta Kopan, okul öncesi eğitim uzmanı Derya Şirin ile birlikte, erken yaşlarda çocuklara verilen sürdürülebilirlik eğitiminin önemi üzerine konuşuyor.
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın 9. sırasında sanayi, yenilikçilik ve altyapı yer alıyor. SKA 9 kapsamında; 2030 yılına kadar tüm ülkelerde altyapıların ve sanayi faaliyetlerinin çevresel olumsuz etkilerinin azaltılması, bilimsel araştırmaların ve sürdürülebilir teknolojik kapasitelerin desteklenmesi hedefleniyor.
Sürdürülebilirlik Sohbetleri’nin bu bölümünde Yekta Kopan, konuğu AU INOVA NeuroLab Yöneticisi, AU Sürdürülebilirlik ve Marka Yönetimi Koordinatörü Doç. Dr. Dicle Yurdakul ile birlikte yeşil teknolojileri ve yeşil teknolojilerin toplumsal dönüşüm gücünü konuşuuyor.
İnsanlık, tarih boyunca enerji kaynaklarını dönüştürerek medeniyetini ilerletti. Bugün, karbon emisyonlarının iklim üzerindeki yıkıcı etkileriyle yüzleşirken, enerjide yeni bir çağın eşiğinde duruyoruz. İki umut verici teknoloji, sürdürülebilir bir gelecek için en güçlü adaylar olarak öne çıkıyor: Bir yanda güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen yeşil hidrojen, diğer yanda ise güneşin kalbindeki işlemleri dünyada tekrar etme vaadi taşıyan nükleer füzyon.
Gelin, podcast’imizin bu bölümünde, temiz enerji dünyasının en büyük sorularından birine değinelim: Geleceğimizi yeşil hidrojen mi güçlendirecek, yoksa umudumuzu nükleer füzyona mı bağlamalıyız?
Gezegenimizdeki yaşamın geleceği, havada asılı durangörünmez bir tehdidin gölgesinde şekilleniyor: Atmosferimizdeki karbondioksit. İklim krizinin kalbinde yatan bu molekül, her geçen yıl daha da artarken, bilim insanları ve mühendisler atmosferi temizleyecek teknolojik çözümler peşinde koşuyor. Peki gerçekte ne kadar etkili? Karbon moleküllerini havadan yakalayıp yeraltına hapsetmek gerçekten karbon ayak izimizi silebilir mi?