Her birimiz kendi kentimizin mimarıyız ve başka kentlerin ziyaretçisi. Hayatımızda konaklayan dostlarımızdan tutun da, daha sınırlı bir manzaraya sahip olan iş arkadaşlarımıza ya da derin ilişkiler kurduğumuz romantik ilişkilere herkese bir alan sunuyoruz. Peki keşif arzusuyla bir şehri tanımak, o anki mevcudiyetini farkına varmak, kendi şehrimizin de farkında olmak nasıl olur? Bu metafora gelin birlikte bakalım...
Güçlü ve desteklenmesi gereken yönlerimizden bahsedip farkındalığın bu süreçte kullanımından söz etmek istedim. Elbette kendi hayatımda bu anlatımı destekleyen yaşantılardan da söz ederek. Keyifli dinlemeler.
Not: Bu kayıt teşhis, tanı ve tedavi amacı taşımaz. Bilgilendirme ve deneyim paylaşımı amaçlıdır.
Geçirdiğimiz zor zamanlarda içimden geçenleri sizlerle paylaşmak istedim. Biliyorum ki yalnız değiliz... Kulak veren ve benzer deneyimleri paylaşan çok kişiyiz. Hep birlikte acı çekmeyi ve devam edebilmeyi konuşalım...
Harvard Üniversitesinde 2010 yılında yapılmış bir araştırmadan söz ediyorum bugün sizlere. Killingsworth ve Gilbert tarafından gerçekleştirilen çalışma 'Gezinen Zihin Mutsuz Zihindir' (A wandering mind is an unhappy mind makalenin orijinal ismi) başlığıyla yayınlanıyor. Gelin üzerine konuşalım...