Kaçtıkları anaokulu bahçesinde şaşkın ördekler gibi gezinen İlhami ile Caner, sonunda liseli kızları görmeyi başarır.
Caner ve İlhami, müdüranımın arz-ı endam etmesiyle anaokulundan bahçeye anlık kaçış planlarını icra etme fırsatını yakalar.
Aynı kampüsü paylaştıkları liseli kızları görmek için yanıp tutuşan Caner ve İlhami, aykırı çocukları da dahil ederek bir kaçış planı hazırlamaya çalışır.
Caner ve İlhami'nin ısrarla olmayanı aradıkları keşif maceraları ağızlarında acı bir tat bırakarak sonuçlanır.
İlhami'nin ortaokullu akrabası Faik'in anlattıklarıyla liseli kızlar, bizimkiler için amansız bir muammaya dönüşmüş, akıllarını alır olmuştur.
Anaokulu dünyasında iki baygın satıcıya dönüşen Caner ve İlhami arasında ipler gerilir. Caner, dayaktan kurtulmak için İlhami ile sırrını paylaşır.
Oyunları ve ilk aşkı daha bulduğu anda elinden alınan Caner, anaokulunun köşebaşlarında mutluluk pazarlayan bir tüccara dönüşür.
Anaokulunun yılbaşı müsameresinde eski yıl kılığına giren Caner, aşk ile aynı anda kalp kırıklığıyla da tanışır.
Caner, hiç beklemediği anda adını başka türlü koyamadığı yeni bir duyguyla tanışır: Aşk.
Anaokulu'nun ücra bir odasında anlam veremediği işlemlere maruz kalan Caner, dehşete kapılır.
Yatakhanede sürgün edilen Ezgi Sıla Özdemir'in uykuya yenik düşmesiyle Caner derin bir öfkeye kapılır, her şeyden vazgeçer.
Anaokuluna gizlice getirip takılacak denli bonibon bağımlılığına düşen Caner, İlhami'yi de bu batağa çeker.
Yatakhanede Ezgi Sıla Özdemir'in yanından alınması korkusuyla cebelleşen Caner, öğretmenlerle anneannesi arasında gelişen anlaşılmaz bir diyaloğa tanık olur.
Anaokulu yatakhanesinde uyku kaçkını arkadaşıyla rüya gibi anlar yaşayan Caner, işittiği abartılı azarla sarsılır ve sistemle zaten zayıf olan bağlarını koparır.
Anaokulu'nda savrulduğu yalnızlıkta bazlama esanslı İlhami ile prenses Ezgi Sıla Özdemir arasında gidip gelen Caner, bonibon bağımlılığına düşer.
Caner'in anaokulundaki avuntuları arasına sıra dışı bir dost da eklenir.
Hayallerinin yıkılmasıyla anaokulu yatakhanesinde bedbaht bir halde debelenen Caner, sürpriz bir teselli ile avunur.
Anaokulunun yatakhane koğuşunda ilk defa uykunun kıyısına gelmişken aldığı kara haber Caner'e dünyayı dar eder.
Anaokulunda patlayan meydan savaşında verilen zaiyat, Caner'i yaşananların günah keçisi olma ve linç edilme tehlikesiyle karşı karşıya bırakır.
Caner'in bozulan oyunu, saflara ayrılan anaokulu çocuklarını bir meydan muharebesinin eşiğine getirir.