Home
Categories
EXPLORE
True Crime
Comedy
Society & Culture
Business
Sports
Health & Fitness
Technology
About Us
Contact Us
Copyright
© 2024 PodJoint
Loading...
0:00 / 0:00
Podjoint Logo
US
Sign in

or

Don't have an account?
Sign up
Forgot password
https://is1-ssl.mzstatic.com/image/thumb/Podcasts126/v4/ff/b4/38/ffb438f6-a21a-657a-311d-084c4e7079ca/mza_2199558339492322544.jpg/600x600bb.jpg
Canca Sesli Kitap
Canca Şeyler
291 episodes
6 days ago
Bu kanalda yerli ve yabancı yazarlara ait şiir, öykü ve romanları dinleyebilir, bazen de ilgimi çeken konular üzerine gerçekleştirdiğim sohbetlere konuk olabilirsiniz. Herkese keyifli dinlemeler… ▫️ Youtube: Canca Şeyler (https://www.youtube.com/channel/UCokT5vpQVwaioDfAU2mcHtg) ▫️ Twitter: @_cancaseyler ▫️ Instagram: @cancaseyler #şiir #seslikitap #sohbet
Show more...
Books
Arts
RSS
All content for Canca Sesli Kitap is the property of Canca Şeyler and is served directly from their servers with no modification, redirects, or rehosting. The podcast is not affiliated with or endorsed by Podjoint in any way.
Bu kanalda yerli ve yabancı yazarlara ait şiir, öykü ve romanları dinleyebilir, bazen de ilgimi çeken konular üzerine gerçekleştirdiğim sohbetlere konuk olabilirsiniz. Herkese keyifli dinlemeler… ▫️ Youtube: Canca Şeyler (https://www.youtube.com/channel/UCokT5vpQVwaioDfAU2mcHtg) ▫️ Twitter: @_cancaseyler ▫️ Instagram: @cancaseyler #şiir #seslikitap #sohbet
Show more...
Books
Arts
Episodes (20/291)
Canca Sesli Kitap
Antoine de Saint-Exupéry - Küçük Prens

Antoine de Saint-Exupéry - Küçük Prens

Cemal Süreya & Tomris Uyar çevirisiyle...

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya


#seslikitap #küçükprens

Show more...
2 months ago
1 hour 35 minutes 25 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Sait Faik Abasıyanık - Kurabiye

Öykü: Sait Faik Abasıyanık - Kurabiye

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya


"İstanbul'da tifüs, memlekette zelzele, dışarıda harp, ben sana âşığım: İşte 1942 senesinin 21 Haziran'ının gece yarısından sonra saat üç buçukta uyanık, beyaz şimşeklerin çaktığı, yağmurlu bir gecenin sana tebliği:

Evveli akşam Beyoğlu'ndaydım. Saat yedi buçuk sularıydı. Ortalıkta güneş olmadığı, hava yine bulutlu olduğu halde, tatlı bir aydınlık vardı. Bununla beraber birahaneler ışıklarını yakmıştı. Bira bardağı ne kadar cazipti. Caddede ne güzel şeyler vardı! Hele bu kızların bacakları insanı insana ne kadar yakınlaştırıyordu!

Küçük, esmer, uzun, çalak bacakların adeta aydınlattığı caddede sanki hiçbir şey yoktu: Dünyada harp, memlekette tifüs, zelzele, aşk..."

Show more...
2 months ago
8 minutes 37 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Sait Faik Abasıyanık - Karidesçinin Evi

Öykü: Sait Faik Abasıyanık - Karidesçinin Evi

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya


"Kız, bir dişi gibi fırlamıştı. İmkanı yok. Sen onu artık unutmazsın...

Her kadında, şimdiden sonra, O vardır..."

Show more...
2 months ago
22 minutes 10 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Sait Faik Abasıyanık - Büyük Hulyalar Kuralım

Öykü: Sait Faik Abasıyanık - Büyük Hulyalar KuralımSeslendiren: Yusuf Can Gökkaya"Büyük Hulyalar Kuralım’da hikayenin isminden de anlaşıldığı gibi köpekli adamın bakkal ve çiftlik kurma hayali anlatılır. Kendisine iş kurmaya çalışan Ahmet Bey vardır."

Show more...
2 months ago
12 minutes 42 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Sait Faik Abasıyanık - Havada Bulut

Öykü: Sait Faik Abasıyanık - Havada Bulut

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya


"Havada Bulut’ta Yorgiya adlı bir kız vardır. Çeşmede su doldururken kovasında bulut görür. Bulutu sevinçle evine götürür. Bulut ve Yorgiya’nın bulamayacağı çocukluk mutluluğudur. Köpekli adam hikâyesini bitirir ve ona bir gece de aşık olduğunu söyler. Köpekli adamın bu hikâyede Yorgiya’ya aşık adam Ahmet Bey’dir."

Show more...
3 months ago
13 minutes 18 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Sait Faik Abasıyanık - Ay Işığı

Öykü: Sait Faik Abasıyanık - Ay Işığı

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya


"Ay Işığı, köpekli adamın kitapta yazara anlattığı ilk hikâyesidir. Posta müvezzi ve yazar mektubu açıp okurlar. Köpekli adamın böyle bir hikâye yazmasına şaşırırlar. Kitap hakkında kendi aralarında tartışırlar. Yazar kendini suçlu hisseder. Köpekli adamı bulur. Ona mektubu okuduklarını söyler. Köpekli adam hikâyeyi okumalarına sevinir."

Show more...
3 months ago
19 minutes 9 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Refik Halid Karay - Kuvvete Karşı

Öykü: Refik Halid Karay - Kuvvete Karşı

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya


"Kuvvete Karşı adlı öykü Refik Halid Karay’ ın Memleket Hikayeleri' adlı öykü kitabı içine aldığı fakat 1913 yılında iken Sinop’a sürgüne gönderildiği yıllardan önce yazmış olduğu bir hikâyedir.

Refik Halit’in her bir hikâyesi kendi alanında keşif bir konu, özgün bir yaklaşım , olay ve konular içermektedir. Yazarın bu öyküsü -konusu itibarı ile - gözden kaçırılmış, üzerinde durulmamış hakkında iyi bir tahlil yapılmamış bir öyküdür.

Refik Halit’in bu öyküsü Amerikan şımarıklığı ve Amerikalı denizcilerin Türkiye’deki akıl almaz ahlaksızlıklarını anlatan ve güçsüz bir milletin güçsüz bir ferdinin onlara karşı isyanını dile getiren ilk öykü olması ile dikkati çekmektedir. Öykü daha 1903 yılında Amerika’nın ve Amerikalıların ülkemizde takındıkları lakayt tavırları, umursamaz ve utanmaz hareketleri konu edinmekte, toplumun bu duruma karşı duyduğu ürkekliği, tiksintiyi, ezikliği ve çekingenliği dile getirmektedir.

Öykü Amerikan utanmazlığına bireysel olarak baş kaldıran Suphi’nin sonucu belli olmayan isyanını anlatmıştır. Öykü hem devrine göre anlatımındaki sadelik hem betimlemelerindeki ustalık hem de olayları tasvir edişindeki kıvraklık ve munislik ile dikkatleri çeker.

Öykü ezilmiş Türk kimliğinin şahlanışı ve aşağılanmaya karşı başkaldırısı ile güncellik taşımaktadır. Bir asırdan önce yazılmış bu öykü bu gün de aşina olduğumuz, kaba, hoyrat, terbiyesiz, büyük devlete mensup olmaktan kaynaklanan şımarık Amerikalı portresini oldukça başarılı şekilde tasvir etmiştir. Hülasa aradan geçen bir asırlık geçmişe rağmen ne Amerikalı imajı ne de bu ülke değişmiştir. Öykü bu gerçeğe parmak basmasındaki başarısı ile bu günün ahvallerini önceden faş etmiş olur.

Show more...
3 months ago
16 minutes 34 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Refik Halid Karay - Yılda Bir

Öykü: Refik Halid Karay - Yılda Bir

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya


"Teselyalı Bekir,  Teselya’dan gelmiş bu köyde değirmen işletmektedir.  İşlettiği bu su değirmeni köyden hayli uzaktadır. Teselyalı Bekir, karısını da Teselya’da bırakmış bu nedenle  kadın özlemi duymakta, aklı  fikri de bir kadınla birlikte olmayı  düşleyen hayallerle uğraşmaktadır

Teselyalı Bekir’in bu su değirmenine köyden yaşlı kadınlar gelip gitmektedir.  İşlettiği su değirmeninin yanına Çingeneler gelip konaklamıştır. Bekir bir bu Değirmenin yakınında konaklayan Çingenelerin yanına ziyarete gider. Çeribaşı buğdayları öğütmesi için Elif adındaki bir kızı Bekir’le birlikte değirmene yollar.

Teselyalı Değirmenci Bekir ile Çingene kızı Elif o gün yakınlaşırlar ve birlikte olurlar.  Elif’te Bekir’e karşı ilgisiz kalmamış Bekir ile birlikte olmaktan o da mutlu olmuştur.

Bekir, Elif’e tekrar  ne zaman bu değirmene geleceğini sorar. Elif’ de bir yarın göçüyoruz ama seneye yine buraya geleceğiz diye cevap verir.  

Eretesi gün Elif ve diğer Çingeneler buradan göçmüşlerdir. Bekir bir sene boyunca hasretle Elif’i beklemeye başlamıştır. Ertesi yıl olmuş göçer Çingeneler Bekir’in değirmeninin yakınlarındaki o yere yine gelip konmuşlardır.  Bekir hemen onları ziyarete gider ve çeribaşına Elif’i sorar. Çeribaşı ise Elif’in hasta olduğunu ve Elif’in kasabada kaldığını söyler. Öğrendiğine göre Elif kötü yola düşmüş ve başını bir sürü belaya sokmuştur."

Show more...
3 months ago
15 minutes 8 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Refik Halid Karay - Sarı Bal

Öykü: Refik Halid Karay - Sarı Bal

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya


Sarı Bal hikâyesi, Refik Halid Karay’ın Memleket Hikâyeleri adlı eserinde geçen diğer hikâyeleri gibi çok güçlü bir anlatım tarzına ve olay örgüsüne sahiptir.

Hikâyede, insanların hangi mevkide, hangi görevde olursa olsun ahlaki anlamda bir çöküntüye uğrayabileceği anlatılmaktadır.


Hikâyenin ana hatları Sarı Bal diye adlandırılan bir çengi üzerine kurgulanmıştır. Yazar, bu hikâyesinde Sarı Bal’a olan ilgiyi iki karakter üzerinden ironileştirmiş böylece verilmek istenen mesajı daha net okuyucularına aktarmıştır.


Hikâyenin kelime sıklığı çıkartıldığında seçilen kelimelerin konunun bütünlüğü içerisinde verildiği açıkça görülmektedir. Karay, bu yönüyle de farklılığını ortaya koymuştur. Hikâye tahlilleri çoğu açıdan ele alınabilir. Tahlillerde karakter, mekân, zaman, bakış açısı ve anlatıcı, dil ve üslup gibi unsurlar başlıklar halinde verile gelmiştir.

Hikâyenin kelime sıklığı çıkartılarak yazarın seçtiği kelimelerin konunun bütünlüğüne uygunluğu saptanıştır. Denilebilir ki Refik Halit, eserlerini bir kuyumcu titizliğinde oluşturmuş ve en uygun kelimeyi bulana kadar da bu hassasiyetini elinden bırakmamıştır.

Show more...
4 months ago
20 minutes 36 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Refik Halid Karay - Garip Bir Hediye

Öykü: Refik Halid Karay - Garip Bir Hediye

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya

Hediye gerçekten garip. Bir tıraş fırçası. Her ne kadar fildişi saplı, nakışlı, işlemeli de olsa tıraş fırçası nihayetinde. Hediye olarak bula bula bunu mu bulmuş? Kim, kime, neden, nerede hediye etmiş ki bu fırçayı?

Söz konusu fırça Büyük Savaş yıllarında; Mısır’dan Selanik’e, oradan da İstanbul’daki baba ocağına dönen bir Türk askerine Selanik limanında bir Yahudi tüccar tarafından hediye edilmiş.…. Feridun, Mısır’dan Selanik'e dönüyordu, limana demir atmışlardı. Yolculardan kılıksız bir ihtiyar Yahudi, güvertede dünyadan habersiz, hırs ve heyecan içinde eşyalarını istif etmekle meşgul iken vincin altına girmiş ve tam o sırada demir kancadan kurtulan bir iri denk olanca ağırlığıyla herifin başına inerken o, eşi bulunmaz bir çeviklikle hemen fırlamış, kucaklayınca Yahudi’yi ölümden kurtarmıştı. Fakat yük Feridun’un tam omuzunun yanından asker kaputunu yırtarak geçmişti. Kendine gelen Yahudi eşyalarının arasından bir kocaman kutu açmış, sıra sıra dizilmiş tıraş fırçalarından bir tanesini ayırmış ve ona …. hediye etmişti. Bir de dalga geçer gibi “Değerlidir, kadrini bil, sakın atma, zamanında işine yarar” demişti.

Bir aralık içine öyle bir hüzün, bir ümitsizlik doldu ki hemen oraya çökmek ve ağlaya ağlaya erimek, tükenmek istedi… Aslında aylardan beri dertler, tasalar içinde garip bir baygınlık gelip çatıyor, yüreğinde bir erime, tükenme seziyordu; bu belki bir kalp bozukluğuydu, beklenmeyen bir zamanda ölebilirdi. Ne iyi olacaktı. Keşke şimdi, şuracıkta düşüp kalsaydı, kurtulsaydı…"

Show more...
4 months ago
10 minutes 19 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Refik Halid Karay - Komşu Namusu

Öykü: Refik Halid Karay - Komşu NamusuSeslendiren: Yusuf Can GökkayaŞakir Efendi ile memur adayı Osman Efendi, Eyüp’te memur olarak çalışan ama kendiişlerinden ziyade onun bunun açığını yakalayıp dedi kodu üretmekle uğraşan iki tiptir.Öykü Eyüp’teki işyerlerinde Hamidiye köyünden gelen kayıt memuru Mümtaz Efendi, Şakir Efendi ve hulefadan Osman Bey’in dedikoduları ile başlar.Şakir ve Osman Efendiler, Baki Efendi ile komşudur. Şakir ve Osman Efendiler her gün komşuları Baki Efendi’nin balkonunu ve karısını dikizlemektedirler. Bu iki kafadar önemli bir şey keşfetmişlerdir. Baki Efendi’nin karısı kocası evde iken balkona kırmızı mendil asmakta ama Kocası evde ise bu defa da Beyza mendil asmaktadır.Bu iki kafadarın varsayımına göre balkona asılan mendiller Baki Efendinin karısının gizli aşığına verdiği gizli bir mesaj olmaktadır. Eğer asılan mendil beyaz ise "Baki Efendi evde yok", kırmızı ise " Baki Efendi evde” demek" olduğuna kesinkes inanmışlardır ve her gün bunu konuşup takip etmeye başlamışlardır.Bu durum hiç hoşlarına gitmemiş komşularının namusunun kendi namusları olduğu için mahallenin de namusunu kurtarmak için harekete geçmeye karar verirler.Bunun üzerine Osman Efendi'yle Şakir Efendi, bir akşam Baki Efendi'yi meyhaneye davet ederek durumu ona da anlatırlar. Yemekte iken konuyu Baki Efendi’nin karısına da getirip “ karısının eve adam aldığını” söylerler .Bunun üzerine üçü de meyhaneden çıkıp Baki Efendi'nin evinin karşısında oturan Şakir Efendi'nin evine giderler ve Baki Efendi’nin evini gözlemeye başlarlar. Birkaç saat sonra Baki Efendi’nin evine bir adam girer. Baki Efendi de karısını o adam ile basmak için evine doğru koşturur.Osman ve Şakir Efendi ertesi gün olayın aslını öğrendiklerinde beklemedikleri bir sonuçla karşılaşırlar.

Show more...
4 months ago
19 minutes 22 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Refik Halid Karay - Şaka

Öykü: Refik Halid Karay - Şaka

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya


Refik Halit Karay, Türk edebiyatının önemli yazarlarından birisidir ve kaleme aldığı eserlerde sıklıkla toplumsal eleştiriler yapar. “Şaka” adlı öyküsü de Karay’ın bu yetkinliğini sergileyen bir eser olarak dikkat çeker. Bu hikaye, sıradan bir olay üzerinden toplumsal değerler ve insan psikolojisinin derinlemesine analizini sunar.Hikaye, “şaka” olarak başlayan, fakat zamanla ciddi sonuçlara yol açabilecek bir olay etrafında şekillenir. İki ana karakter üzerinden ilerleyen öyküde, başlangıçta masum görünen bir şakanın, iletişim kopuklukları ve yanlış anlamalar sonucunda nasıl karmaşık hale gelebildiği, beklenmedik olaylara yol açabileceği anlatılır.İlk başta masumane başlayan şaka, giderek kontrol dışına çıkar ve taraflar arasında gerginlik yaratmaya başlar. Bu süreç içinde, hikaye karakterlerin iç dünyalarını, aralarındaki ilişkilerin hangi doğrultuda gelişeceğini, toplumun bu tür olaylara tepkisini işlemektedir.Refik Halit Karay, “Şaka” ile topluma, bireyler arasındaki güvensizlik ve yanlış anlamaların nasıl büyüyerek daha büyük sorunlara yol açabileceğini gösterir.Hikayede işlenen bir diğer ana tema ise, insanoğlunun psikolojik kırılganlığıdır. Şakanın doğası gereği, nasıl kimi zaman tatlı bir anı bırakırken kimi zaman da derin yaralara yol açabileceği üzerinde durulur.En basit görünen eylemlerin bile karmaşık sonuçlar doğurabileceğine vurgu yapılır. Karay, okuyucularını daha düşünceli ve farkında olmaya teşvik eder.

Show more...
4 months ago
20 minutes 4 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Refik Halid Karay - Bir Saldırı

Öykü: Refik Halid Karay - Bir Saldırı

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya


"Boğaziçi’nin Anadolu kıyısındaki ıssız, bayır ve yarı boş köylerinden birinde huysuz bir kış akşamıydı. Ayrıca yağmur yağıyordu. Fakat rüzgar öyle ıslak esiyor ve her tarafı öyle sırsıklam ediyordu ki yokuşlardan sürekli seller akıyor ve oluklardan kesintisiz sular boşanıyordu. Bir haftadan beri sürüp giden bu kapanık ve yaş hava altında ahşap evler sünger gibi rutubeti çekmişler, şişip doymuşlardı; artık suları ememiyorlar, dışarıya veriyorlardı."


Show more...
5 months ago
9 minutes 24 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Refik Halid Karay - Vehbi Efendi'nin Kuşkusu

Öykü: Refik Halid Karay - Vehbi Efendi'nin Kuşkusu

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya


“Vehbi Efendi’nin Kuşkusu” öyküsünde evlenme konusunda tereddütleri olan Vehbi Efendi’ye komşu kızı Hanife ve mahallenin çapkını Kamil’in oynadıkları oyun anlatılıyor.

Show more...
5 months ago
17 minutes 47 seconds

Canca Sesli Kitap
Sabahattin Ali ve Sosyolojik Göstergeler: Değirmen Öykü Kitabı Örneği

"Sabahattin Ali ve Sosyolojik Göstergeler: Değirmen Öykü Kitabı Örneği"

Aktaran: Yusuf Can Gökkaya

Sabahattin Ali, ilk başlarda sanatı özellikle edebiyatı, “içinde yaşanan cemiyet şartlarının şuurlu veya şuursuz bir ifadesi şeklinde değerlendirirken, daha sonra sanatın bir yansıtma şekli olduğunu reddeder. Yaptığı edebiyatın bir amacının olması gerektiğini kavrar ve daha işlevsel kullanır. Muzaffer Reşit’le yapılan bir konuşmasında edebiyatın sanatkârın düşündüğü ve duyduğu bir fikrin ve hissin ortaya atılması, tamim edilmesi olduğunu söyler. Yani bir nevi propaganda olduğunu belirtir. Hiçbir zaman sanatın maksatsız olduğuna inanmadığını, sanatın bir tek ve sarih bir maksadı olduğunu onun da insanları daha iyiye daha güzele yükseltmek, insanlarda bu yükselme arzusunu uyandırmak olduğunu ifade eder (Reşit, 1936: 264). Ona göre toplum ile sanatkârın karşılıklı etkileşimi vardır. Sanatçıların, yazarların istenilene ulaşabilmeleri için gerçekçi olmaları gerekmektedir. Ancak yaşadığı zamanının sanatçılarının toplum meselelerine eğilmedikleri bunun yerine kendi his ve duyguları içim bir şeyler ürettiklerini belirtmekte ve bundan dolayı da şu an sevilmediklerini ve gelecekte de hatırlanmayacaklarını söylemektedir. Hikâye ve roman türlerinde kalıcılığın sağlanması için oluşturulan kişilerin canlı, vakanın güncelliğini yitirmeyecek tarzda seçilmesi ve işlenmesi gerektiğini işaret eden yazar, bu noktada Türkiye’de bu kriterleri aşmış, iyi denebilecek eser sayısının oldukça az olduğunu söyler (Nazif, 1938: 566).

Sabahattin Ali’nin bir diğer özelliği de samimi olmasıdır. Bunun için “Ben yazılarımda zannedildiğimden daha samimiyimdir ve bunlar benim dimağ-ı hayatımın birer vesikası ve hepsi birden tarihidir. Ben zaten yazılarım da doğrudan doğruya veya bilvasıta hep kendimden bahsediyorum” (Sıtkı, Doğan, 1991: 99-90) demiştir. Genel olarak sanatta eski-yeni tartışmasını lüzumsuz olarak gören yazar, bunun yerine bir eserin değerlendirilmesinin iyi veya kötü ölçütleri temel alınarak yapılması gerektiğini savunur. Eski edebiyat ve halk edebiyatından yararlanma konusunda da açık görüşlü olan yazar, “sanat olmuş ve olacak her şeyden faydalanır” der. Edebi bir metnin ana malzemesi dil olduğu için Sabahattin Ali, eserlerinde dilin kullanımına büyük önem verir. Dilde aşırılığa karşıdır. Dil halk içinde bir iletişim aracı olduğu için, anlaşılır, yalın ve süssüz olmalıdır. Bundan dolayıdır ki kendi eserlerinde kullandığı dil de yalın ve süsten uzaktır. İlk öykü kitabı olan Değirmen’in de dilinin diğer baskılarında sadeleştirilmesini sağlar.


Kaynaklar:

Ali, S. (2016). Değirmen. İstanbul, Yapı Kredi Yayınları.

Karaca, A. (1993). Sabahattin Ali’nin Öykülerinde Toplumsal Konular. Türkoloji Dergisi, 11, 222.

Korkmaz, R. (2016). Sabahattin Ali İnsan ve Eser. İstanbul, Kesit Yayınları.

Moran, B. (1991). Edebiyat Kuramları ve Eleştiri. İstanbul, Cem Yayınevi.

Reşit, M. (1936). Sabahattin Ali ile Bir Konuşma. Varlık, 561, 264.

Sabahattin Ali Konusu 09.10.2022 tarihinde http://www.edebiyatgretmeni-twb.net/sabahattin_ali.htm adresinden erişilmiştir.

Sıtkı, A. - Akın D. (1991). İki Gözüm Ayşe. İstanbul, Ataol Yayınları.

Şenderin, Z. (1996). Sabahattin Ali’nin Eserlerinde Toplumsal Gerçekçilik. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Kırıkkale Üniversitesi, Kırıkkale. Türk Dil Kurumu, (2005). Türkçe Sözlük. Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları.

Umran, N. (1938). Sabahattin Ali ile Bir Konuşma. Varlık, 108, 566.

Wellek, R. (1993). Edebiyat Teorisi. (Ö. F. Huyugüzel, Çev.). İzmir, Dergah Yayınları.


Kevin MacLeod adlı sanatçıya ait Almost in F - Tranquillity, Creative Commons Atıf 4.0 kapsamında lisanslanmıştır. https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/


Kaynak: http://incompetech.com/music/royalty-free/index.html?isrc=USUAN1100394


Sanatçı: http://incompetech.com/

Show more...
6 months ago
28 minutes 9 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Erkmen Özbıçakçı - Sonrası ve Hep

Öykü: Erkmen Özbıçakçı - Sonrası ve Hep

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya


“Konuşacağım,” diyorum. Sakin. İyiden iyiye kuruluyorum iskemleme. Kafamı kırk beş derecelik açıyla yaslıyorum darabaya. Devrim türküleri, büyük kediler ve teretür yapmanın incelikleri geçiyor aklımdan. Müthiş bir rahatlama, güven duygusu kaplıyor içimi. Şevket’e minnetle bakıyorum. Terliyorum. Umar bakıyor hâlâ. Gülüyorum, “Söz, konuşacağım.”



Show more...
6 months ago
15 minutes 52 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Tuğba Kocaman Bulut - Koleksiyonun Eksik Parçası

Öykü: Tuğba Kocaman Bulut - Koleksiyonun Eksik Parçası (İshak Edebiyat, 2025)

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya


"Gözlerimi aralıyorum. Zifiri karanlık. Zamanla gözlerim karanlığa alışıyor, sol tarafımdan minik bir ışık sızdığını fark ediyorum. O tarafta bir pencere olmalı. Işığın yardımıyla etrafı inceliyorum, pencerenin yakınında bir lambader, onun yanında bir komodin, üstünde birkaç çerçeve. Fotoğrafları seçemiyorum, gördüklerim yabancı. Neredeyim? Neden buradayım? Nasıl geldim buraya? "

Show more...
8 months ago
6 minutes 2 seconds

Canca Sesli Kitap
Öykü | Özay Erdem - Uyuyan Güzel'in Çalar Saati

Öykü: Özay Erdem - Uyuyan Güzel'in Çalar Saati (Tek Kişilik Balayı)

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya


"Uykudan bağımsız tek bir iş yoktur şu dünyada. Döşeğinde rahat bir gece geçirmiş fırıncı daha leziz ekmekler yapar. Berber müşterisinin saçlarını biçilecek çimler olarak görmez... Aşkın konforu uykunu almaya bağlıdır. Uykusuz biri en sevdiğin bile olsa kalbini kırmaya en yakın kişidir... Yatak reklamlarını küçümsemeyin. Kritik durumlarda alınacak kararlar ancak iyi bir uykunun sonunda isabetli verilir... "Öyle kolay bir sanat değildir uyumak; onun uğruna, bütün gün uyanık durmak gerekir," demiş Nietzsche. İşte benim felsefem bu..."

Show more...
8 months ago
15 minutes 22 seconds

Canca Sesli Kitap
Şiir | Cemal Süreya - Gül

Şiir: Cemal Süreya - GülSeslendiren: Yusuf Can Gökkaya"Gülün tam ortasında ağlıyorumHer akşam sokak ortasında öldükçeÖnümü arkamı bilmiyorumAzaldığını duyup duyup karanlıktaBeni ayakta tutan gözlerininEllerini alıyorum sabaha kadar seviyorumEllerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyazEllerinin bu kadar beyaz olmasından korkuyorumİstasyonda tiren oluyor birazBen bazan istasyonu bulamayan bir adamımGülü alıyorum yüzüme sürüyorumHer nasılsa sokağa düşmüşKolumu kanadımı kırıyorumBir kan oluyor bir kıyamet bir çalgıVe zurnanın ucunda yepyeni bir çingene."

Show more...
8 months ago
1 minute 18 seconds

Canca Sesli Kitap
Şiir | Edip Cansever - Yaş Değiştirme Törenine Yetişen Öyle Bir Şiir

Şiir: Edip Cansever - Yaş Değiştirme Törenine Yetişen Öyle Bir Şiir

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya


"Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç
Yağmurlar altında gördüm, kadeh tutarken gördüm de
Bir kıyıya bakarken, bakarkenki ağlayan yüzünle
Ve yarışırsa ancak Monet'nin
Kadınlarına yaraşan giysilerinle
Gördüm de
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
Öyle kısaydı ki adımların, diyelim bir yaz tatilinde
Bir otel kapısının önünde, tahta bir köprünün üstünde
Bir demet çiçekle paslanmış bir kedi arasında
Öyle kısaydı ki adımların
Şöyle bir bardak yıkayışının vaktiyle
Ölçülür ve denk düşerdi ancak
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
Yok bir yanıtın "nereye" diyenlere
Bir buz titreşimi gibi sallantılı ve şaşkın
Ve çabuk bir merhaban vardır bir yerden gelenlere
O bir yerler ki, diyelim çok uzak olsun
Sen gelmiş gibisindir oralardan, otobüslerden
Yollardan, deniz üstlerinden topladığın gülüşlerle
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
Seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki
Hani Etiler'den Hisar'a insek bile
Bir küçük yaşındasın, boyanmış taranmışsın
Çok yaşında her zamanki çocuksun gene
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
Mart ayında patlıcan, ağustosta karnabahar
Mutfağın mutfak olalı böyle
Bir adın vardı senin, Tomris Uyar'dı
Adını yenile bu yıl, ama bak Tomris Uyar olsun gene
Ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma
Oysa güneş pek batmadı senin evinde
Söyle
Ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç."

Show more...
9 months ago
2 minutes 34 seconds

Canca Sesli Kitap
Bu kanalda yerli ve yabancı yazarlara ait şiir, öykü ve romanları dinleyebilir, bazen de ilgimi çeken konular üzerine gerçekleştirdiğim sohbetlere konuk olabilirsiniz. Herkese keyifli dinlemeler… ▫️ Youtube: Canca Şeyler (https://www.youtube.com/channel/UCokT5vpQVwaioDfAU2mcHtg) ▫️ Twitter: @_cancaseyler ▫️ Instagram: @cancaseyler #şiir #seslikitap #sohbet