Türkiye tarihinin en önemli seçimini yaşıyoruz. Bu bölüm 13 Mayıs’ta kaydedildi. Bir eşiğin kenarında durmuş belirsiz bir geleceğe bakıyoruz. Bir tarafta umut diğer tarafta haklı kaygılarımız var. Bu psikolojide Imanu ile sadece sohbet ettik. Hayatımızın en önemli seçiminden önce bir not.

Merdiven Altı Terapi’nin yayıncısı sevgili Deniz Dülgeroğlu ile 14 Mayıs’ta yapılacak tarihi seçimleri, bu seçimlerin hayatımıza etkisini, bu iktidarın devam etmesi halinde beklenen Büyük Marmara Depremi ve ekonomide yaşanabilecek tabloyu ve vatandaş olarak sorumluluklarımızı değerlendirdik.

Yalnız kişisel tarihimizin değil Cumhuriyet tarihinin de en önemli seçimiyle karşı karşıyayız. Anayasasızlaşmış, temel hak ve hürriyetlerin sürekli gasp edildiği ve köle muamelesi gördüğümüz bir rejimden, hak, yükümlülük ve onur sahibi olduğumuz günlere doğru bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu bölümde Kurtuluş Seçimi’ni hep birlikte değerlendireceğiz.

Göreve geldiğinde şöyle yakınacaktı: ”Ben bu makam için hazırlanmadım (...) bu makama gelmeyi beklemiyordum; fakat takdiri ilahi bana yöneldi, bu ağır görevi üstlendim; şaşkın haldeyim, bana dua ediniz.” Vahdettin... Bir hain mi, biçare mi yoksa kahraman mı? 42 Dakika’nın yeni bölümünde Vahdettin’in hayat yolculuğuna şahit olacak, kararı hep birlikte vereceğiz.

1922 yılına geri dönüyoruz. 42 Dakika’nın bu bölümünde İzmir’in Kurtuluşu’ndan sonra yaşananları birlikte değerlendireceğiz. İzmir Yangını, Çanakkale Olayı ve Mudanya Konferansı’na kadar geçen süreci incelerken, filizlenen yeni bir aşka ve İstanbul’un Kurtuluşu’na da şahit olacağız.

Efendim, Yaz aylarının sonuna geldik. Şimdi bu dönemde Kurtuluş Harbi’nin sonunu birlikte konuşsak, kandan, savaştan ve gözyaşından bahsetsek elbette pek nahoş olurdu. Şöyle tatlı, güzel şeylerden bahsedelim dedik, Niyans sağolsun kendisine yakışan bir fikirle gelip ”Hayatım” dedi ”Madem herkes okuduğumuz kitapları çok soruyor neden bunlar üstüne konuşmuyoruz.” Vallahi pırlanta gibi fikir. Stüdyoyaya girip sadece kitaplardan konuştuk. Tam liste aşağıda. 42 Dakika’nın bu bölümünde sohbet külli tavsiye listesi.

Mısır’ı yöneten nimetleriyle donatıp azaplarıyla korkutan eşsiz Firavunlar, Roma İmparatoru Caligula, Dune’un Tanrı İmparatoru ve daha nicesi kendisini ilah zanneden Tanrı - Kral fenomeninin birer örneği. 42 Dakika’nın bu bölümünde Tanrı - Kralları analiz ediyor, vatandaşlık ve kulluk üzerine düşünce geliştirmeye çalışıyor, sonra da vatandaş olma sorumluluğuyla Recep Tayyip Erdoğan ile hasbihal ediyoruz.

Tayyip Erdoğan çıkıp ”Afgan, Paki, Suriyeli hepsine kapımız açık” dedi. Önce Osman Kavala sonra Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen kararlar keyfi yönetim anlayışını tüm yönleriyle gösteriyor. Bu bölümde Türkiye’de kaybolan bir olgudan, vatandaşlık hukukundan, vatandaş olmaktan ve vatandaşın sorumluluğundan bahsedeceğiz.

Fularsız Entel Immanuel Tolstoyevski ile sığınmacı sorununu konuşmaya devam ediyoruz. Bu bölümde sığınmacıların ekonomiye, emek piyasası ve konut piyasasına etkisini, göçmen politikasızlığının ürettiği problemleri ve çözümü değerlendiriyoruz.

Fularsız Entellik blogunun kurucusu, Fularsız Entellik podcastinin de yayıncısı Immanuel Tolstoyevski biliyorsunuz bir göçmen. Kendisiyle sığınmacı sorununu, entegrasyon ve vatandaşlık politikalarını, göçmen statülerini ve Türkiye’deki durumu konuştuk. Sohbet ikinci bölümle devam edecek.

Efendim biraz beklettim ama sonunda bölüm bitti. Bu bölümde 1922 yılına dönüyoruz. İngiltere İrlanda ve Hindistan'daki isyanlarla, Fransa ve İtalya iç sorunlarıyla uğraşıyor. Amerika'da Roaring Twenties tüm hızıyla sürerken, Rusya'da iç savaşın sonu geliyor. Yunanistan ekonomik krizle, Ankara'da Mustafa Kemal ise Meclis'te muhalefetin kurduğu bir ateş çemberiyle karşı karşıya. Yaşanan gelişmeleri ve 30 Ağustos'ta elde edilen büyük zaferi birlikte değerlendireceğiz.  Patreon: Patreon.com/42dakika Instagram: 42Dakika

Özel Dosya Hrant’ın ikinci bölümünde Hrant Dink cinayetinin işlendiği güne geri dönüyor ve cinayetin üstündeki karanlığı aralamaya çalışıyoruz. Cinayetin failleri, azmettirenler,  delilleri karartanlar, görevi ihmal eden kamu görevlileri,  siyasi iktidar, FETÖ ve kurumlar arası egemenlik savaşları ile ”bir bebekten bir katil yaratan karanlık” tüm gerçekliğiyle karşımıza çıkıyor.

19 Ocak 2007 yılında Agos gazetesi önünde vurulduğunda bütün Türkiye ayağa kalktı. Aradan 15 yıl, sayısız dava geçti ancak beklenen adalet gelmedi. 42 Dakika’da bu sefer özel bir dosyamız var. Hrant Dink. İlk bölüm ”Güvercin Tedirginliği.” Bu bölümde Hrant Dink’in hayat hikayesine ve yolculuğuna şahit olacak, güvercin tedirginliğinde yaşadığı günlere birlikte gidecek, onu ölüme sürükleyen karanlık yapılanmaları ve bu yapılanmaları üreten, besleyen, destekleyen atmosferi anlamaya çalışacağız. İkinci bölümde ise cinayet dosyasını açacak, katilleri, azmettiricileri ile hayatımızı kuşatan karanlığa bakacağız.

Ateş çemberi devam ediyor. 42 Dakika’nın bu bölümünde Çerkez Ethem isyanı, Birinci ve İkinci İnönü Savaşı, Kütahya - Eskişehir muharebeleri, Atina’da ekonomik sıkıntılarla uğraşan bir hükümet, Ankara’da bitmek bilmeyen tartışmalar ve Anadolu’nun Armageddon’u, Melhame-i Kübra, Sakarya Savaşı var. 1921 yılındayız.

Yıl 1920. Yunan ordusu Milne Hattı‘nda. Anadolu İç İsyanlarla kaynıyor. Mustafa Kemal ve bir grup arkadaşı Ankara‘da yeni bir devlet kurmaya çalışıyor. 42 Dakika‘nın bu bölümünde Milli Mücadele‘nin en kritik günleri var. İstanbul‘un işgali, Sevres Anlaşması, Bloody Sunday yaşanırken bir kralı ısıran bir maymun tarihi değiştirmek üzere.

42 Dakika’nın bu bölümünde, 19 Mayıs 1919 tarihinden sonra olanlara bakacak, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Samsun‘da başlayan yolculuğuna şahit olacak, Versay anlaşmasının imzalandığı, Bolşeviklerin Beyaz Ordu ile çatıştığı günlerden geçecek, Anadolu’da ve dünyanın diğer kısımlarında yaşanan gelişmeleri birlikte değerlendirecek, Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç günlerine gideceğiz.

Mondros Mütarekesi imzalandıktan sonra İtilaf Devletleri hızla işgale başladılar. Musul düştü. İstanbul İtilaf Devletleri komutası altına alındı. İstanbul‘a dönen Mustafa Kemal burada bir çıkış arıyor, arkadaşları ile görüşüyor, bir yol bulmaya çalışıyordu. Aynı tarihlerde Paris Barış Konferansı hareketli bir gündemle doluydu. Almanya‘nın tazminatı, Doğu Sorunu, İtalyan talepleri en sonunda Konferansı kopma noktasına getirecekti. 42 Dakika‘nın bu bölümünde işgal yıllarından Mustafa Kemal‘in Bandırma Vapuru‘na bindiği güne kadar geçen zamanı birlikte değerlendiriyoruz.

Sohbet devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Ulaş Aydın mülteci sorununu konuşmaya devam ederken, usulsüz yapılaşmanın yarattığı riskleri, kadın hareketinin önemini ve Türkiye'nin güncel siyasi durumunu değerlendirdik.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Ulaş Aydın ile İzmir'de yaşanan felaketleri, Türkiye'de derinleşen yoksulluğu, belediyelerin yoksullukla mücadelesini, mülteci sorununu ve karşı karşıya olduğumuz ekolojik tehditleri konuştuk.

29 Ekim 1914 tarihinde savaş hukukuna aykırı bir baskınla Karadeniz'de Rus limanlarını bombalayıp hiç gerek yokken savaşa girdik. 1918'de 1 milyona yakın insanı kaybedip barış istemeye mecbur kaldık. Verdun, Somme, Suriye Cephesi, Hicaz, Kafkasya derken en sonunda bu akılsız hesapta sonuç bölümüne geliyoruz. Mustafa Kemal, İsmet İnönü, Ali Fuat Cebesoy, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak ile cepheleri gezecek, yaşadığımız büyük felaketi anlamaya çalışacak, bizden saklanan, anlatılmayan gerçeği görecek ve sonra hep birlikte Birinci Dünya Harbinin nihayetini anlayacağız. 42 Dakika'nın bu bölümünde Cihan Harbi son buluyor.