
Bilim artık açıkça söylüyor; Beden yalnızca bir biyolojik yapı değil, duygusal bir hafıza alanı. Duygularımız, travmalarımız, bastırılmış hislerimiz hücrelerimizin içinde saklı. Bedenimizin seni aslında hiç susmadı ama biz onu duymaz hale geldik. Kaç defa "İdare ederim" dedik, oysa etmiyordu. Yorgunken devam ettik, ağrıyı bastırdık, sessizce "geçer" dedik. Modern yaşam hızla ve gürültüyle bizi bedenimizin bilgeliğinden uzaklaştırdı. Bu konu özellikle menopoz dönemi için önem taşıyor çünkü menopoz bedenimizin bilgeliğine her zamankinden fazla ihtiyacımız olan bir süreç. Konuyu sezgisel beyin, duygusal hafıza ve sosyolojik açıdan anlatmaya çalıştım. Her zamanki gibi günlük hayatınıza katabiliceğiniz birkaç pratik de ekledim. Keyifli dinlemeler.