
Şeytan, insana sürekli önden, arkadan, sağdan ve soldan çeşitli telkin ve desiselerle gelerek, onu hak yoldan saptırmak; ümniyelere çekmek ve fıtratı terk ettirerek insanlıktan kaydırmak ister. Şeytanın bu oyununa düşen insan, hemen her zaman, ümniyelerle akıl ve fikrini, şehevî ve gadabî arzularına ulaştıracak sebep ve vasıtalar bulmakla onu meşgul eder; meşgul eder ve onu sürekli marazî bir ruh hâleti içinde tutmaya çalışır. Bu hastalık sebebiyle de, mukaddes saydığı duygu ve düşüncelerinden tavizler verir ki, bu da onun mânevî meshi ve deformasyonu demektir. Çok defa böyle bir değişimden geriye dönmek de mümkün olmayabilir.