
Üçüncü odanın kapısı açılıyor…
Bu kez seni kaos değil, düzen karşılıyor.
Adımlarını attığın yer bir sınıf değil—evrenin kendisi.
Çünkü burada her şey, ama her şey bir anlam taşır:
Bir yaprağın düşüşü,
Bir kuşun ötüşü,
Bir çocuğun “neden?” sorusu…
Bu odada, bilgi rastgele toplanmaz.
Derlenir.
Sınıflandırılır.
Köküne kadar sorgulanır.
Ve seni karşılayan o adam—
Ne gökyüzüne bakan bir rüya avcısıdır,
Ne sadece sorular soran bir bilge.
O, ellerini dünyaya sokup gerçeği dizayn etmeye çalışan biridir.
Aristoteles burada seni bekliyor.
Ve soruyor:
“Düşünüyorsun, güzel.
Ama neye göre düşünüyorsun?”