
Bu bölümde, insanın kendi özüne, yani yüksek benliğine doğru yaptığı yolculuğu konuşuyorum.
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinden yola çıkarak, kendimi birden sistemin bizi nasıl bu piramidin alt basamaklarında — hayatta kalma, güvenlik ve aidiyet döngüsünde — tutmaya çalıştığını sorgularken buluyorum.. :)
Çünkü bu döngüde kaldığımız sürece, kendi potansiyelimizi ve yüksek benliğimizi fark etmemiz zorlaşıyor.
Oysa piramidin tepesine, yani kendini gerçekleştirme noktasına çıktığımızda; içimizdeki sessiz, bilge, gözlemci tarafla bağ kurabiliyoruz.
Bu, dualitenin ötesine geçmek , hem ışığı hem gölgeyi aynı anda görebilmek, anlamına geliyor.
Yüksek benlik, bir yere ulaşmak değil; zaten içinde olanı hatırlamak. Yüksek benlik senden ayrı değildir.. Sen Zaten O'sun..
Instagram : @ruhperestlerkulubu
NOT: Bu bölümün sonlarında paylaştığım metin, Zamaninotesi.com sitesinde yayımlanan ‘Yüksek Benlik Nedir?’ başlıklı yazıdan alınmıştır.
https://zamaninotesi.com/yuksek-benlik-nedir/