
Çocuklar İçin Spor, Kimlik İçin Yolculuk
3–6 yaş arası çocuklar dünyayı tanımaya, kendilerinikeşfetmeye başlar. Mesela üç yaşındaki bir çocuk aynada “Bu ben miyim?” diyemerak eder; altı yaşına geldiğinde ise “Ben böyleyim” demeye başlar. Bu dönemdeçocuklar sürekli “Acaba ben bunu yapabilir miyim?” diye sorar ve deneme-yanılmaile öğrenir. Spor da bu öğrenme sürecine büyük destek olur. İp atlamak, topavurmak, havuzda kulaç atmak… Hepsi çocuklara “Ben bir şey başardım!” duygusunutattırır. Her denemede çocuk biraz daha güçlenir, biraz daha cesaretlenir.Örneğin bir çocuk, bir hareketi ilk denemede yapamayabilir ama zamanla“Yapabiliyorum!” diyerek o hareketi başarır. Bu başarı hissi onun özgüveninipekiştirir.
Çocukların merakı çok yüksektir. Bireysel sporlar, onlarınbu sorularına cevap bulmalarına yardımcı olur. Her yeni hareket onlar için birdeneydir. Tıpkı küçük bir bilim insanı gibi, vücudunu keşfetmek ister. Örneğinbir çocuk önce yerde emekleyerek hareketi öğrenir; sonra ayağa kalkar veyürümeye çalışır. İlk adımları sallantılı olsa da yılmaz; dener, düşer, tekrarkalkar ve sonunda dengede yürümeyi öğrenir. İşte bu süreç, çocuğun kendinitanımasının en doğal yoludur.
Neden bireysel sporlar? 3–6 yaşındaki çocuklar genelliklekendi başına bir şeyler başarınca mutlu olur. Takım oyunları da faydalı amaöncelikle çocuk kendi gelişimine odaklanmak ister. Yüzmede her kulvar ayrı birpark, jimnastikte minderdeki her hareket ayrı bir oyun demektir. Örneğin birçocuk futbol takımına gidince topu bulamayabilir ve utanabilir; oysa yüzmedebir kulvarda kulaç atarken kendi hızını belirler. Hoca onu birebir yönlendirir,sınıf arkadaşı yoktur. Böylece çocuk başarıyı tamamen kendi çabasıyla yaşar. Buda onun “Ben bunu kendi başıma yapabildim” duygusunu güçlendirir.
Bilimsel çalışmalar da aynı şeyi söylüyor: Spor özgüveniartırır. Düzenli spor yapan çocuklar, yapmayanlara göre daha kendine güvenlioluyor. Kasları güçlendikçe “Benim de gücüm varmış” diye düşünüyor. Sporyaparken salınan mutluluk hormonları (endorfinler) çocukları sakinleştiriyor,iyi hissettiriyor. Sonuç olarak sporlu çocuklar genelde daha mutlu, dahahuzurlu ve daha kendinden emin oluyor.
Spor ayrıca çocukların duygusal zekâsını da geliştirir.Örneğin öfkeli veya hüzünlü bir çocuk dışarı çıkıp koştukça rahatlar;enerjisini oyunla attığında siniri ya da üzüntüsü hafifler. Araştırmalar,sporun çocukların agresyonunu kontrol etmelerine yardımcı olduğunu gösteriyor.Zorlu bir hareketi deneyen çocuk, “Yapamadım” yerine “Bir dahaki sefer yaparım”demeyi öğreniyor. Ayrıca spor ortamı bir sosyal oyun gibidir: Sırayla sıçramayıbekler, arkadaşını tebrik eder, kazananı alkışlar. Bu deneyimler, çocuğa paylaşmayı,sırayı beklemeyi ve empati kurmayı öğretiyor.
Bilişsel gelişim de spordan payına düşeni alıyor. Düzenlifiziksel aktivite, çocukların dikkatini toplamalarını kolaylaştırıyor. Örneğinbir jimnastik hareketini öğrenmek için odaklanan çocuk, benzer şekilde okuldaderslere de daha kolay konsantre oluyor. Oyun içinde strateji geliştirençocuklar matematikte problem çözerken bile yaratıcı olabiliyor. Yani spor, hembeden hem beyni çalıştırıyor.