
Kur’an’ın ışığında “Allah” ve “ilâh” kavramlarının farkını konuşuyoruz. Çünkü mesele sadece “Tanrı var mı?” sorusu değil; asıl mesele, kimin gerçekten ilah olmaya layık olduğu.
Kur’an, tevhidi yani “Lâ ilâhe illallah” hakikatini bize sadece bir zikir olarak değil; hayatı dönüştüren, kalbi yeniden inşa eden bir çağrı olarak sunar. Tarihte insanların nasıl sahte ilahlar ürettiklerini, bugün ise modern çağın tutkularının, unvanlarının, şöhret ve bağımlılıklarının nasıl yeni “ilahlar” hâline geldiğini birlikte göreceğiz.
Bu yolculukta şunu hatırlatıyoruz:
İlah, yalnızca sevilen değil; bağlanılan, sığınılan, onsuz olunamayan şeydir.
Ve “Allah” ismi, bütün sahte ilahları reddeden, tek gerçek mabudu ifade eden özel isimdir.
Kalbini yokla: Gerçekten kimin için yaşıyorsun, kimin hoşnutluğunu her şeyden önde tutuyorsun?
Bu bölüm, seni “sahte ilahların gölgesinden” çıkarıp, kalbini Allah’a döndürmeye çağırıyor.
🌿 Sözün yumuşadığı, kalplerin yakınlaştığı bu mecliste yerin hazır. Gel, birlikte düşünelim…
✨Hazırsan, başlıyoruz…
━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━
Bu yolculuk sadece podcast’te değil. Günlük paylaşımlarımız, kavram anlatımları ve dostça çağrılarımızla Instagram’da da birlikteyiz: @munisgah 🌸📲