Bu bölümde konuğum köpek kuaförü Melis Tahiroğlu. Kendisi bu işi sevgiyle yapıyor ama burası köpekleri öpüp kokladığımız bir bölüm değil. Köpek traşında karakter çözümlemesinden, en çok kimlerin zor müşteri olduğuna kadar her şeyi sordum. Traş sırasında köpekle göz göze gelince ne olur, insanlar neden hep “bizimki hiç havlamaz” diye başlıyor? Biraz meslek, biraz hayat, biraz tüy.
Sordum: “Benden köpek kuaförü olur mu?”
Meşguliyetler geri döndü. Artık tek başımayım ama yalnız değilim. Her bölüm bir mesleği, o mesleğin iç yüzünü ve biraz da iç sıkıntısını konuşacağız. İlk konuğum işine ve kendisine çok saygı ve sevgi duyduğum Banu Tunçağ. Kendisi yaratıcı projeler direktörü. Yani bir projenin Instagram’a düşmeden önce başına gelenleri bilen kişi. 212 Photography Istanbul Festivali'nin direktörü. Ama bu bölümde festivalden değil, mesleğin perde arkasından konuşuyoruz. Vegan olmadan bu sektörde nasıl hayata tutundu, Zoom arka planı ne kadar önemli diye her şeyi sorduk. Banu Tunçağ da yanıtladı. Hatta yetmedi, bir bestesini de sizlere çalmam için izin verdi. Telif konusunu hala konuşuyoruz...
Bu bölümün konuğu, alanında çok deneyimli ve danışanları tarafından da çok sevilen Uzman Diyetisyen Mine Telek. Kendisi gerçekten de işini severek yapan ve bunu da karşısındakine hissettiren bir kişi. Aynı zamanda sürekli kendini geliştirmeye adamış. Bakalım bu bölümde bizi diyetisyen olmaya ikna edebilecek mi?
Uzun (evet çok uzun) bir aradan sonraki ilk bölümümüzün konuğu; çok yetenekli ve çok başarılı bas gitarist Alp Ersönmez. Kendisi aynı zamanda besteci ve prodüktör olan Alp; İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions, MadenÖktemErsönmez, Wonderland ve Sonic Boom gibi grupların yanısıra Türk pop müziğinin dünyada en çok tanınan ismi Tarkan’ın da bas gitaristliğini yapıyor. Bütün bu yoğunluğu arasında, tüm nezaketiyle bize de konuk oldu çünkü ünlü bir bas gitarist tarafından acilen bas gitarist olmaya ikna edilmemiz gerekiyordu ama bakalım bizi ikna edebildi mi?
Yeni sezona bu toprakların yetiştirdiği en onemli beyin cerrahlarından biri olan Prof. Dr. Talat Kırış’la başlıyoruz.
Sadece saygın bir bilim insanı değil, aynı zamanda Antarktika’ya yelkenliyle seyahat eden, Gronland’dan kanoyla Kuzey Kutup dairesine geçiş yapan, TEDx konuşmalarıyla ilham veren, maceracı ve yazar Talat Hoca’ya, muhallebi kıvamlı beyinlerimizi kurcalarken neler düşündüğü de dahil olmak üzere pek çok derin soru sorduk ve kendisinden bizi beyin cerrahı olmaya ikna etmesini istedik.
Gereksiz işlere enerji saçmak suretiyle boşa harcadığınız hayatınıza üzülmek isterseniz Talat Hoca’nın özgeçmişine bakabilirsiniz. Bakalım sohbetin sonunda gerçekten ikna olup, kafatası delmeden geçen yıllarımıza üzülecek miydik?
This week, we spent a very valuable time of a very important diplomat like Kenan Poleo, to ask him very deep questions about "his new James Bond predictions and his choice between tea and coffee". We invited Kenan Poleo who was appointed as the Consul General to Istanbul, after serving at different levels in the British Embassies in Ljubljana and Berlin, to persuade us to become a Consul General! Well, let's see if he can.
(Bu hafta da, Birleşik Krallık’ın Lübliyana ve Berlin Büyükelçiliklerinde farklı kademelerde görev yaptıktan sonra "rüyalarımın şehri" dediği İstanbul'a Başkonsolos olarak atanan Kenan Poleo gibi çok önemli bir diplomatın vaktini, “yeni James Bond kim olsa, sizce çay mı kahve mi?” gibi önemli ve derin sorularla harcadık. Kendisinden bizi Başkonsolos olmaya ikna etmesini istedik, bakalım başarabilecek mi?)
Fotoğrafları Radikal, Milliyet, Hürriyet, New York Times, Guardian, Irish Times, Le Monde, Roll, Express, Milliyet Sanat gibi ulusal ve uluslararası yayınlarda yayımlanan, usta fotoğrafçı Muhsin Akgün’ün işlerini zaten çok seviyorduk, bizi kırmayıp katıldığı bu dünyaca ünlü podcast’ten sonra şimdi kendisini de daha çok sevdik. Buraya kadar tamam ama peki Gözde ve Begüm'ü fotoğrafçı olmaya ikna edebilecek mi?
Önce dünya, sonra da Türkiye Merve’yi, Altın Gün grubunun çok yetenekli, havalı ama çok mütevazı ve nev-i şahsına münhasır vokali olarak tanıdı ve çok sevdi. Altın Gün ile sahne alan Merve, yerli ve milli rockstar’ımız olarak müziğimizi ve müziklerini Avrupa’dan Amerika’ya, Grammy’lerden dünyaca ünlü festivallere taşımaya devam ediyor. Buraya kadar tamam ama peki acaba Gözde ve Begüm'ü de rockstar olmaya ikna edebilecek miydi?
Mesleği gereği yıldızlara fısıldayan, açıların efendisi "astrolog" Deniz Binay'ı dinliyoruz bu hafta. Peki, acaba Gözde ve Begüm'ü de astrolog olmaya ikna edebilecek mi?
Dosta güven, düşmana korku salan, koca yürekli bir "konferans çevirmeni" Esra Özkaya var karşımızda. Peki, acaba Gözde ve Begüm'ü meslektaşı olmaya ikna edebilecek miydi?
İlk programın, ilk konuğu flamenko dansçısı Elif Akbaydoğan.... Acaba Gözde ve Begüm'ü ateşli birer "flamenko" ya da halk dilindeki adı ile "flamingo dansçısı" olmaya ikna edebilecek miydi?