Hz. Ömer, 638’de başkent Medine’den gelip Kudüs’ü bizzat teslim aldıktan sonra, şehre Müslümanlar yerleşmeye başladı. Kudüs’ün eski sakinleri olan Hıristiyanlar, ibadet ve geleneklerinde her türlü özgürlüğe sahipti. Hz. Ömer’in yayınladığı ünlü fermanla, Kudüs’e barış ve sükûnet hâkim oldu. Âdil halife, Hıristiyanlar açısından büyük önemi bulunan Kudüs’teki Kıyâme Kilisesi’nin anahtarlarını Müslüman bir aileye -Nuseybe ailesi- teslim ederek, Müslümanları Hıristiyanlar arasındaki gerilimlerde hakem konumuna yükseltti. Nuseybeler, Uhud Savaşı’nda elindeki kılıçla Hz. Peygamber’i savunan kahraman Medineli sahabi hanım Nuseybe binti Kab’ın soyundan gelen bir aile.
All content for Mecra is the property of Mecra and is served directly from their servers
with no modification, redirects, or rehosting. The podcast is not affiliated with or endorsed by Podjoint in any way.
Hz. Ömer, 638’de başkent Medine’den gelip Kudüs’ü bizzat teslim aldıktan sonra, şehre Müslümanlar yerleşmeye başladı. Kudüs’ün eski sakinleri olan Hıristiyanlar, ibadet ve geleneklerinde her türlü özgürlüğe sahipti. Hz. Ömer’in yayınladığı ünlü fermanla, Kudüs’e barış ve sükûnet hâkim oldu. Âdil halife, Hıristiyanlar açısından büyük önemi bulunan Kudüs’teki Kıyâme Kilisesi’nin anahtarlarını Müslüman bir aileye -Nuseybe ailesi- teslim ederek, Müslümanları Hıristiyanlar arasındaki gerilimlerde hakem konumuna yükseltti. Nuseybeler, Uhud Savaşı’nda elindeki kılıçla Hz. Peygamber’i savunan kahraman Medineli sahabi hanım Nuseybe binti Kab’ın soyundan gelen bir aile.
Müslümanlar 638 yılında Kudüs'ü fethettiklerinde Mescid-i Aksa'nın bulunduğu Harem alanı boş bir araziydi. Hz. Ömer önderliğinde Müslümanlar Aksa arazisini imara başladılar ve ilk olarak Kıble Mescidi'ni inşa ettiler. Kıble Mescidi ilk olarak Muallak Taşı'nın üzerine koyulacaktı ancak daha sonra Hz. Ömer'in talimatıyla Aksa'nın güneyindeki duvarı ortalayacak şekilde Kıble Mescidi'nin mihrabı yerleştirildi. Kıble Mescidi'nin inşa edilen bu hali elbette günümüzdeki hali değildi. İlk yapıldığı zamanlarda şu anki halinden iki kat daha büyük bir yapıydı. Hz. Ömer'in inşa ettirdiği yapıdan günümüzde hiçbir kalmadı.
709-714 yılları arasında Emevi halifesi Abdülmelik bin Mervan, günümüze kadar ulaşan Kıble Mescidi'ni inşa ettirirken Hz. Ömer döneminden kalan kalıntıları kaldırtmıştı. Emeviler döneminde inşa edilen Kıble Mescidi, Kudüs'te yaşanan depremlerden sonra farklı bölgelerinden zarar gördü ve Abbasi halifesi el-Mehdi tarafından onarıldı. Ardından Haçlı dönemi geldiğinde mescid kiliseye çevrildi ve mescidin içerisinde yer alan İslam simgelerini değiştirdiler. Kıble Mescidi'nin kilise olarak kullanılması Selahaddin Eyyubi dönemine kadar devam etti. Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü fethinden sonra mescid yine eski halinde kullanılmaya başlandı. Kanuni Sultan Süleyman, Sultan Abdülaziz ve Sultan II: Abdülhamid'in Kıble Mescidi için yaptırdığı çok sayıda çalışmalar da oldu. Mescidin içerisinde Zekeriya Mihrabı, Ömer Mescidi, Yahya Mihrabı gibi önemli ziyaret yerleri bulunuyor.
Mecra
Hz. Ömer, 638’de başkent Medine’den gelip Kudüs’ü bizzat teslim aldıktan sonra, şehre Müslümanlar yerleşmeye başladı. Kudüs’ün eski sakinleri olan Hıristiyanlar, ibadet ve geleneklerinde her türlü özgürlüğe sahipti. Hz. Ömer’in yayınladığı ünlü fermanla, Kudüs’e barış ve sükûnet hâkim oldu. Âdil halife, Hıristiyanlar açısından büyük önemi bulunan Kudüs’teki Kıyâme Kilisesi’nin anahtarlarını Müslüman bir aileye -Nuseybe ailesi- teslim ederek, Müslümanları Hıristiyanlar arasındaki gerilimlerde hakem konumuna yükseltti. Nuseybeler, Uhud Savaşı’nda elindeki kılıçla Hz. Peygamber’i savunan kahraman Medineli sahabi hanım Nuseybe binti Kab’ın soyundan gelen bir aile.