Elvin ve Ceren ile son zamanlarda oldukça popülerleşen Human Design’ın derinlerine indiğimiz harika bir sohbet gerçekleştirdik. Human Design basitçe nedir diyerek başladığımız sohbetimize Human Design’ın tarihi ile devam ettik ve beraberinde bu sistemin derinlerine indik. Bu sistemle 1987 yılında tanışan Ra’nın bu mistik deneyimi bizlerle buluşturmasıyla başlayan Human Design için her birimizin doğasının akışına teslim olma yolu diyebiliriz.
Sürekli devam eden bir yolculuk olan Human Design'ı hepimiz farklı deneyimliyoruz. Doğru yanlış diye düşündüren şeyin aslında zihinlerimiz olduğunu gösteren Human Design; doğru-yanlış, iyi-kötü diye yargıları olan bir inanç sistemi değil. Şu an devam ettirdiğimiz hayatla bağımız son derece zihinsel temellere dayanıyor olsa da aslında bedenimizin farkındalığına ulaşmak kendimize uyanmamızı sağlayacaktır, ama zihnimiz her şeyi kendi seçimi ve kendi iradesi gibi algılıyor. Bu da insaları kibirli bir noktaya taşıyor. Zihin o kadar kuvvetli bir mekanizma ki dışarıdaki her şeyi alıp defansa geçmeye kalkıyor, bu zihni kırmaksa emek istiyor.
Bu süreçte Human Design bilinci ile kalabilmek aslında karşı koymadan kendi doğamıza teslim olmak demek. İnsanın öyle bir kibri varki doğal yolun akışına teslim olmak dururken kendi özüyle didişmeyi tercih ediyor ve bunun sonucunda yaşam kalitemiz oldukça düşüyor. Bizler sanki bir şeyleri kontrol edebilirmişiz sanrısıyla hareket ediyor ve sürekli bu yolda yanılıyoruz. Akışta olabilmek karşı koymamak, farkındalıkla hareket edebilmek noktasında Human Design bizler için harika bir araç diyebiliriz.
Her birimiz mükemmel bir tasarıma sahibiz diyor Elvin ve Ceren. Ben dediğimiz şey beden ve zihnin bir araya geldiğinde ortaya çıkardığı frekans. Dizaynı olabildiğince bozmayan bir ortama düşme şansını bulmadıysa çok hızlı bir şekilde bozulup özünden çok uç noktalara gidebiliyor insan ve koşullandırmalardan arınma süreci böyle olduğunda daha da zorlaşıyor. Arınma süreci o yüzden hep devam ediyor ve hep devam etmeli...
Elvin ve Ceren’in bize aktardığı çok değerli bilgiler doğrultusunda Human Design için bir detoks süreci diyebiliriz. Ancak bu sistemin yetişkinler için olmadığının da farkında olmamız da çok önemli. Bu yetişkinler için inmiş bir sistem değil, çocuklar ve çocukların kendi özlerini yaşayarak büyüsünler diye inen bir sistem. Bunu bilerek yetiştirilmiş çocuklar dünyaya neler katıcak heyecanla bekliyoruz! Dizaynında olmayan şeylere şartlanmış nesiller ortaya çıkmaması için yetişkinlerin de bu bilgiye sahip olması önemli diye düşünüyoruz.
Bu bilgileri ve bu pratiği almak, harmanlamak, deneyimlemek ve sonrasında derinleşmek isterseniz, Ceren ve Elvin ile bu yolda adım adım ilerleyebilirsiniz. Human Design’ı bizlere harika bir şekilde açıklayan ve kendi deneyimlerini paylaşan Elvin ve Ceren’ bu aydınlatıcı sohbet için çok teşekkür ediyoruz. Keyifli dinlemeler.
Elvin Bataillie : humandesignelvin@gmail.com
Ceren Üner : cerenuner@hotmail.com