ARKADAŞLAR UNUTMAYIN Kİ HER GEÇEN GÜN BİR GÜN DAHA GEÇİYOR. HER SENEYSE BİR SENE DAHA ARKAMIZDA KALMIŞ OLUYOR. 

BAŞLIK BİLE ÇOK DUYGU DEĞİŞİMLERİYLE DOLU OLDU AMA NE YAPAYIM BEN SEVİYORUM HER DUYGUYU HİSSETMEYİ (TIPKI SİZİ SEVDİĞİM GİBİ)

BİR SONRAKİ BÖLÜME KADAR UMARIM YOUTUBE'A VİDEO ATMIŞ OLURUM!

Bu bölümü kovulmadan önce çekmiştik. 2. dakikaya kadar erotik bir dille kovulana kadar kazandığım iş tecrübelerini ve anıları, okulların bir eğitim yuvası olmasından ziyade sosyalleşmek için en güzel yer olarak değerlendirdiğimiz iki konudan bahsettik. Yoğunluk ve iletişimsizlikten dolayı biraz kopsak da Emre'nin dediği gibi ilgiistiyoruzmugerçektenofficial'dan duymadığınız sürece bitti bu çocuklar gibi asılsız haberlere inanmayın

Hop Merhaba NASIL GİDİYOR ARABA??????

UZUN BİR ARA YOKTUK

ARTIK VARIZ

BANG BANG SKRT SKRT

Dönemin ve şehirleşmenin bizlere getirdiği psikolojik sıkıntılardan bir kuple okuduk bugün. Daha sonrasında da gelecek dünyasına karşılık bir vizyonu paylaştık sizlerle. Dinlerken eğlenmeyi unutmayı aynı zamanda hayatta ne zaman kaybolmuş hissederseniz, bunun sadece bir saklambaç oyunu olduğunu ve kazanmak için doğru anı beklediğinizi aklınızdan hiç mi hiç çıkarmayın. Seviliyorsunuz

Merhaaabalar dostlar

Hayal dünyasında huzur dolu kısa yürüyüşleri, müziğiyle kalbimizde taht kurmuş Daft Punk ikilisini ve hayallerimizi öldüren bu sınav sistemini ele aldık bu sefer. Buyrun duygularımızı birlikte yaşayalım.

I woke up with a dream,

I was lost yesterday.

Some guy named Jaba came to me and said:

"Who are you today?"

My body shook with confusion,

I didn't understand the question.

Who was I?

The man smiled at me and said:

"You woke up with a dream right?

You better hold on tight."

I took a deep breath and closed my eyes.

No lies, I woke up to a purple skies,

Where was I?

I felt the wind on my neck.

My mind had an earthquake when I turned my back.

I was looking at the Big Apple

from a skyscraper.

As I walk towards the window,

My reflection was walking towards me.

When I saw the reflection,

I immediately wanted to run away.

I couldn't move, that was not me,

It was a face from earlier that day.

I opened my eyes to this new brave world.

Wandering freely, like a beautiful bird.

I saw a lost boy then I changed my way.

Touched on his shoulder and said to him:

"Who are you today?"

Şimdi bu eleman ne geveliyor diyebilirsiniz amma velakin ne yapmak istediğimi biliyorum. Kafamızdaki kararsızlıklardan arındığımız nice günlerimize sevgili dinleyiciler. Kendize güzel bakın.

Hop merhaba nasıl gidiyor araba

İnanamıyorum hala nasıl mezun oluyoruz. Su gibi geçen 4 senenin arasından bazı seçme anılarımız, kendimizi buluşumuz, hayatlarımızın kesişmesi yanında da bir demlik satranç keyfisi. Şuan da bir duygusallık vurmadı da değil... Seviyoruz sizleri, İlgi İstiyoruz Mu Gerçekten? güzel geceler diler.

 İntihar etmenin insan doğasına olan aykırılığı, Kendi yarattığımız çıkışı olmayan sistem, yeni jenerasyonla birlikte her gün değişen hayatlarımız... Arkada bir çıtır müzik ve bolca içkiyle yan yana olduğumuz bir akşamın sohbetinden kayıtlar. 

Düşüncelerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayın, seviliyorsunuz.

 Whatsapp'ın sözleşmesinden, 1936 Berlin Olimpiyatları'na kadar, geçmişte bulunmak istediğimiz her andan değişen teknolojiyle ülkelerin nasıl şirketlere dönüşeceğinden bahsettik. Alperin de yurtdışında staj aradığını da eklemeyi unutmadık tabii ki. Bu konuda yardımcı olmak isteyen sevgili dinleyecilerimiz olursa bize nereden ulaşabilceğinizi biliyorsunuz. 7/24/365 emrinizdeyiz. Seviliyorsunuz çocukkkklarrrr.

Hop Merhaba Nasıl Gidiyor Araba

Bu bölümde kahve ve kafe bağımlılığını, sponsorlarımızı ve arkada gelen düğün seslerini postmodern bir şekilde ele aldık.. Kimya tayfa tam gaz devamız.  

Merhabalar sevdiğimiz insanlar, bu bölümde kendi sinirimizi birbirimize yansıtmanın sonucu tartışmaya giriyoruz. Kendimizin en iyi versiyonu muyuz? En iyi versiyonumuz var mıdır gibi sorulardan sürü insanlığından anın mutluluğuna kadar iniyoruz bugün.

Sizler de bu konuyu yatmadan bir düşünün. Güzel günler diliyoruz.

Eğer 7 yaşındaysanız ve iki gün uyumamışsanız, podcast yapmayın. Bu bölüm bir saat boyunca deneyip ama doğru düzgün konuşamadığımızın kayıtlarıyla dolu. Sizin için başarısızlık ama bizim içinse çok da farklı bir şey değil. Yine de bizim bu halimizi de görün istedik, seviliyorsunuz.

YAŞASIN SONUNDA UYUYABİLECEĞİM

Hop merhaba, nasıl gidiyor araba? Arkadaşlar yepyeni bir temanın ilk denemesiyle karşınızdayız. Temamızın ismi "Sinirlendiysen Boşaltalım Kardeş".

Anlayacağınız üzere 2-3 haftada bir ne zaman hayata, insanlara, kitaplara, bitkilere dolarsak bu temamızda kendi stres ve sinirimizi atacak şekilde vecizelerde bulunuyoruz. Sizlerden de bu sinir seansımızda sadece arkanıza yaslanıp rahatlamanızı istiyoruz. Keyifler çıtır olsun. Seviliyorsunuz.

Tek sınırımız hayal gücümüz. Teşekkürler Hazerfan Ahmet Çelebi...

Bu bölümümüzde toksik ilişkileri TAK diye hayatımızdan atmayı, sınırlarımızı zorlamayı, milletin gereksiz eleştirilerini yüzlerine vurmayı ve alakasız bir şekilde Alper'in geçmişinde yarattığı dili konu alıyoruz. Harbiyiz bakın, siz siz olun keyfiniz yerinizde kalsın. SEVİLİYORSUNUZ.

Merhabalar dostlar. Emre‘ye klasik menümüzden sunuyoruz bugün sizlere. Birlikte yaptığımız ilk podcast olarak siz "İlgi İstiyoruz mu Gerçekten?" dinleyicilerine kendimizden, sizlerin hayatlarınızdan, sağlık sorunlarından başarıya kadar demek isterdim ama şaka yapıyoruz. İki güldürme ve eş zamanlı ilgi bağımlısı olan iki dürüst çocuk olarak tek amacımız sizlerin düğümlerinizi çözerek yüzünüze neşe katmak. Aynı zamanda kendimizin. Bu yüzden soruyorum sizlere, ilgi istiyoruz mu gerçekten?