Home
Categories
EXPLORE
True Crime
Comedy
Society & Culture
Business
Sports
History
TV & Film
About Us
Contact Us
Copyright
© 2024 PodJoint
00:00 / 00:00
Sign in

or

Don't have an account?
Sign up
Forgot password
https://is1-ssl.mzstatic.com/image/thumb/Podcasts221/v4/28/cc/4a/28cc4a98-346b-9812-b28d-b10d8d89a380/mza_1382041537386855937.jpg/600x600bb.jpg
Lem'alar Mecmuası
Av. Ali Kurt
129 episodes
20 hours ago
Av. Ali Kurt ile Lem'alar mecmuasından Risale-i Nur dersleri. Sözler Mecmuası için: Apple Podcast: https://podcasts.apple.com/us/podcast/risale-i-nur-dersleri/id1776556655 Spotify: https://open.spotify.com/show/2c7AlmTFKP9k6sKJ6QbEPS Bilgi ve yorumlarınız için: alikurthizmet@gmail.com
Show more...
Courses
Education
RSS
All content for Lem'alar Mecmuası is the property of Av. Ali Kurt and is served directly from their servers with no modification, redirects, or rehosting. The podcast is not affiliated with or endorsed by Podjoint in any way.
Av. Ali Kurt ile Lem'alar mecmuasından Risale-i Nur dersleri. Sözler Mecmuası için: Apple Podcast: https://podcasts.apple.com/us/podcast/risale-i-nur-dersleri/id1776556655 Spotify: https://open.spotify.com/show/2c7AlmTFKP9k6sKJ6QbEPS Bilgi ve yorumlarınız için: alikurthizmet@gmail.com
Show more...
Courses
Education
https://d3t3ozftmdmh3i.cloudfront.net/staging/podcast_uploaded_nologo/42347161/42347161-1739258435196-1ef13346eb27f.jpg
(115) 25. Lem'a/3,Sh 214 | 6-11. Devalar | Dünya bizi terketmeden, kalben biz onu terke çalışmalıyız
Lem'alar Mecmuası
55 minutes 55 seconds
4 months ago
(115) 25. Lem'a/3,Sh 214 | 6-11. Devalar | Dünya bizi terketmeden, kalben biz onu terke çalışmalıyız

Altıncı Devâ:(Hâşiye) Ey dünya zevkini düşünüp, hastalıktan ızdırab çeken kardeşim! Bu dünya, eğer dâimîHâşiye: Bu lem‘a, fıtrî bir sûrette tahattur ettiğinden, altıncı mertebede iki devâ yazılmış. Fıtrîliğine ilişmemek için öylece bıraktık, belki bir sır var diye değiştirmedik.Sayfa 215olsa idi ve yolumuzda ölüm olmasa idi ve firâk ve zevâlin rüzgârları esmese idi ve musibetli, fırtınalı istikbâlde, ma‘nevî kış mevsimleri olmasa idi, ben de seninle beraber senin hâline acıyacaktım. Fakat madem dünya bir gün bize, “Haydi dışarı!” diyecek, feryâdımızdan kulağını kapayacak, o bizi dışarı kovmadan, biz bu hastalıklar îkāzâtıyla şimdiden onun aşkından vazgeçmeliyiz. O bizi terketmeden, kalben biz onu terke çalışmalıyız. Evet, hastalık bu ma‘nâyı bize ihtâr ediyor ve diyor ki: “Ey hasta! Senin vücûdun taştan, demirden değildir. Belki dâimâ ayrılmaya müsâid muhtelif maddelerden terkîb edilmiştir. Gururu bırak, aczini anla, mâlikini tanı, vazîfeni bil, dünyaya ne için geldiğini öğren!” kalbin kulağına gizli ihtâr ediyor. Hem madem dünyanın zevki ve lezzeti devam etmiyor. Hususan meşrû‘ olmazsa hem devamsız, hem elemli, hem günahlı oluyor. O zevki kaybettiğinden hastalık bahanesiyle ağlama; bil’akis hastalıktaki ma‘nevî ibâdet ve uhrevî sevab cihetini düşün, zevk almaya çalış.Yedinci Devâ: Ey sıhhatinin lezzetini kaybeden hasta! Senin hastalığın, sıhhatindeki ni‘met-i İlâhiyenin lezzetini kaçırmıyor, bil’akis tattırıyor, ziyâdeleştiriyor. Çünkü bir şey devam etse, te’sîrini kaybeder. Hatta ehl-i hakîkat müttefikan diyorlar ki: اِنَّمَا الْاَشْيَٓاءُ تُعْرَفُ بِاَضْدَادِهَا yani, “Her şey zıddıyla bilinir.” Meselâ, karanlık olmazsa, ışık bilinmez, lezzetsiz kalır. Soğuk olmazsa, harâret anlaşılmaz, zevksiz kalır. Açlık olmazsa, yemek lezzet vermez. Mide harâreti olmazsa, su içmesi zevk vermez. İllet olmazsa, âfiyet zevksizdir. Maraz olmazsa, sıhhat lezzetsizdir. Madem Fâtır-ı Hakîm insana her çeşit ihsânını ihsâs etmek ve her nevi‘ ni‘metini tattırmak ve insanı dâimâ şükre sevketmek istediğini, şu kâinâtta çeşit çeşit hadsiz envâ‘-ı ni‘meti tadacak ve tanıyacak derecede gāyet çok cihâzât ile insanı techîz etmesi gösteriyor. Elbette sıhhat ve âfiyeti verdiği gibi; hastalıkları, illetleri, derdleri de verecektir. Senden soruyorum, bu hastalık senin başında veya elinde veya midende olmasa idi; sen başının, elinin, midenin sıhhatindeki lezzetli ve zevkli ni‘met-i İlâhiyeyi hissedip şükreder mi idin? Elbette şükür değil, belki düşünmeyecektin; belki şuûrsuz o sıhhati, gafletle sefâhete sarf edecektin.Sayfa 216Sekizinci Devâ: Ey âhiretini düşünen hasta! Hastalık, sabun gibi günahların kirlerini yıkar, temizler. Hastalıklar, keffâretü’z-zünûb olduğu, hadîs-i sahîh ile sâbittir. Hem hadîste vardır ki, “Ermiş ağacı silkmekle nasıl meyveleri düşerse; îmânlı bir hastanın titremesi de, öylece günahları silker, döker.” Günahlar, hayat-ı ebediyede dâimî hastalıklardır. Bu hayat-ı dünyeviyede dahi kalb, vicdan ve ruh için ma‘nevî hastalıklardır. Sen eğer sabredip şekvâ etmezsen, şu muvakkat bir hastalık ile dâimî pek çok hastalıklardan kurtulursun. Eğer günahları düşünmüyorsan yahud âhireti bilmiyorsan veyahud Allah’ı tanımıyorsan, sende öyle dehşetli bir hastalık var ki; milyonlar def‘a sendeki bu küçük hastalıktan daha büyüktür. Ondan feryâd et. Çünkü bütün dünyanın mevcûdâtıyla kalbin, ruhun ve nefsin alâkadârdır. Mütemâdiyen firâk ve zevâl ile o alâkalar kesilip, sende hadsiz yaralar açılır. Bâhusus âhireti bilmediğin için, ölümü i‘dâm-ı ebedî tahayyül ettiğinden, âdetâ yara bere içinde, dünya kadar hastalıklı bir vücûdun var.

Lem'alar Mecmuası
Av. Ali Kurt ile Lem'alar mecmuasından Risale-i Nur dersleri. Sözler Mecmuası için: Apple Podcast: https://podcasts.apple.com/us/podcast/risale-i-nur-dersleri/id1776556655 Spotify: https://open.spotify.com/show/2c7AlmTFKP9k6sKJ6QbEPS Bilgi ve yorumlarınız için: alikurthizmet@gmail.com