
"Kendini sev" demenin ne kadar kolay, ama yapmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum. Peki neden? Neden kendimize karşı bu kadar acımasız, geçmişimize karşı bu kadar affetmez olabiliyoruz?
"Kendi Işığına Bir Cesaret" serisinin bu yeni bölümünde, yüzeysel kişisel gelişim tavsiyelerini bir kenara bırakıp, konunun kökenine iniyoruz. Bu bölümde, Zeynep Can'ın da vurguladığı gibi, kurban rolünden çıkıp kendi gücümüzü nasıl kabul edeceğimizi ele alıyoruz.
Pişmanlıkları, çocukluk travmalarını ve bize yüklenen sahte rolleri temizlemenin yanı sıra, hayatımızın kontrolünü nasıl ele alabileceğimizi konuşuyoruz. Unutmayın, hayatta yaşanan her şey kişinin kendi zihninin bir yaratımıdır ve sorumluluk almak, gücümüzü fark etmenin ilk adımıdır.
Bu bölümde keşfedeceklerin:
Neden "olumlama" yapmanın tek başına yeterli olmadığını.
Geçmişi ve hatalarımızı affetmenin, başkalarını affetmekten neden daha önemli olduğunu.
Hayatının merkezine "ÖNCE BEN" demenin, bencillik değil, en temel iyileşme adımı olduğunu.
Kendini sevme yolculuğunda atılacak ilk somut ve gerçekçi adımları.
Kurban pozisyonundan çıkıp, hayatın amacının kendi gücünü keşfetmek ve yaşamın tadını çıkarmak olduğunu anlamak.
Eğer sen de artık kendine şefkat göstermeye ve hayatının liderliğini geri almaya hazırsan, bu bölüm o ilk adımı atmak için bir davet. Hadi başlayalım.