
Bir toplum ve ülke için fitnenin tahribatı, haricî düşmanların o ülkeyi işgal edip o toplumu esir almalarından daha tehlikelidir. Milletler, yabancı müstevlîler karşısında her zaman derlenip toparlanmış, bir cephe oluşturmuş ve onları ülkelerinden sürüp çıkarmışlardır ama, kendi içlerindeki fitne ve fesadı aşmada o kadar başarılı olamamışlardır.. ve hele bu fitne, yabancı ideolojilerin güdümünde, değişik kesimlerin birbirlerine karşı kinleri, nefretleri, kıskançlıkları körüklemesine dayanıyorsa.. evet, böyle bir fitneyi aşmak hiç de kolay olmasa gerek. Her şeyden evvel öfke, nefret, hazımsızlık ve ilhad düşüncesi çok defa fazilet hislerini baskı altına alır; toplum fertleri arasında evrensel insanî değerleri yok eder ve fertleri insan bozması birer canavar hâline getirir. Her yanda ihtilâf ve iftirak hırıltıları duyulmaya başlar; zayıf karakterler teröre sürüklenir. Bazen de her şey öylesine şirazeden çıkar ki, mesele korkunç bir hercümercin her tarafı sarmasıyla kalmaz, anarşi dalgaları pek çok kimsenin iman ve ümidini de alır götürür.