
"Kendisini kara bir göğün altında ve sonsuz bir karanlığın üstünde asılı dururken hayal etti. Hava sıcak ve bayattı. Birden gözlerine dolan yaşları kurutup yapış yapış olmalarına neden oldu. Gözyaşları durduktan sonra, yardım istemek için bağırmaya başladığında, karanlık sözlerini kolaylıkla yedi. Bağırmaktan sesi kısıldığında, örgünün üzerine yeniden uzandı. Bu kırılgan yatağın ötesinde karanlığın sonsuza dek sürdüğünü hayal etmekten alamıyordu kendini. Saçmaydı elbette. Hiçbir şey sonsuza dek sürmez, dedi yüksek sesle. Hiçbir şey sonsuza dek sürmez!"