Macbeth'de kazana konan malzemeler gerçek mi? Kazanın sırrı ve cadı ile ilişkisi ne? Kutsal kase ile bağlantısı nedir kısaca ele aldım. İyi seyirler 😊  Cadı Kazanı:  Cadı kazanı Tanrıça arketipinin en eski sembollerinden biridir. Masallarda Şifacı kadının kazanı, Yaşlı Cadının kazanı veya havanı olarak karşımıza çıkar. Yeniden doğuş sembolü olan rahim sembolünün bir yansımasıdır.  Her şeyi mümkün kılan cadı kazanı, dönüşümün en eski sanatı, doğanın sırlarını taşıyan efsundur... İçindeki su, doğum gizemin sularıdır, yaşamı başlatan Anne karnındaki sudur.  İçerisine giren tüm malzemeler birleşir ve bir harmoni bir yaratım meydana gelir. Kazan zaman ve mekânın ötesindedir. Baba Yaga bu yüzden devasa kazanıyla seyahat eder.  Gerçekliğin olmadığı kutsal alandır. O yüzden dönüşüm sembolüdür. Haliyle büyünün kaynağında yer alır. Doğru efsun ve malzemelerle kazan içinde her şey mümkün olabilir. Her şeyi her şeye dönüştürebilir, en masum gözüken otları zehire, en tehlikeli şeyleri şifaya dönüştürebilir.  Malzemeleri özeldir; gündüz gerçekliğinin kanunları altında birbiriyle alakasız veya "görünürde" sihir taşımayan şeyler, gece karanlığında, cadının bilgeliğinde sihir taşır hale gelir, bilinmez ve anlaşılmaz bir uyum yaratırlar. Bir otun kökü, bir hayvanın parçası, bir ağacın dalı; birbiriyle bağlantısız gözüken nesneler o gizem içinde bir büyü meydana getirecek gizli bağlantı içerebilir.  Bu yüzden kazanda yaratılacak şey için her tür mantık dışı malzeme gerekebilir çünkü kazan akılla değil sezgilerle yol alınan, akılla algılamanın mümkün olmadığı dişi gizemin diyarıdır. Kertenkele gözü, ejder derisi, tatar dudağı ve gece toplanmış baldıran otu kökü isteyebilir cadı, iksiri için... Belki bir tutam da köpek balığı kursağı ya da yarasa kıkırdağı gerekebilir... Haliyle kazan sembolü ölüm ve yeniden doğuşu, içsel dönüşümü, simyasal gizemleri ve kadim büyünün sembolüdür masallarda. Kazan ve cadı birbirinin içine geçmiş sembollerdir ve karşımıza çıktığı anda Bilge Kadının rahminde, bilinçdışının merkezinde olduğumuzu anlarız.  Shakespeare'in Macbeth eseri o bilinçdışı gerçekliği oldukça ürkütücü ve bir o kadar da keyifli sunar;  (Bir mağara. Ortada bir kaynar kazan. Gök gürler ve üç cadı girer.) Birinci Cadı: Tekir kedi üç kez miyavladı. İkinci Cadı: Kirpi üç kez fısladı, bir kez tısladı. Üçüncü Cadı: Guguk kuşu: Vakit vakittir, dedi. Birinci Cadı: Kayna kazan, biz dönelim çevrende: / Kokmuş işkembeyi attım içine. / Soğuk soğuk taş altında kurbağa / Otuz bir gün, otuz bir gece / Zehim zehim zehrini toplaya / Kazanımda ilk önce o kaynaya. Hepsi Birden: Acı üstüne acı, kan üstüne kan, / Kayna kazanım kayna, yan ateşim yan.  Efe Elmas Kadim Lisan