
Doğduğudan beri Minnesota’da ailesiyle beraber yaşayan 11 yaşında bir kız çocuğu olan Riley hayatından çok mutludur. Biz doğumundan itibaren Riley'nin beyin komuta merkezinde görevde olan duyguları da görürüz. Bu duygular Neşe, Üzüntü, Korku, Öfke ve Tiksinti’dir. Riley'in beynindeki duygulardan en baskın olanın Neşe olduğunu görürüz. Neşe, Üzüntü başta olmak üzere diğer duygulara pek alan tanımayan bir şekilde Riley’nin hayatını yönetmektedir. Fakat, hiç beklemedikleri bir şey olur ve San Francisco‘ya taşınmak zorunda kalırlar. Evinden, arkadaşlarından, hokey takımından ayrılması yeterince zor değilmiş gibi bir de yeni evleri çok kötü durumdadır ve nakliye kamyonu bir türlü gelemez. Bu karışıklıkta Riley’nin hayatında ilk defa hüzünlü bir çekirdek anısı olunca Neşe kontrolünü kaybeder ve Neşe'yle Üzüntü kendilerini bir anda beynin uzun süreli anılar merkezinde bulurlar. İkisi ana denetim merkezine dönmek için beynin içinde bir yolcululuğa başlarlar. Bu sırada Riley’nin kararlarını Öfke, Tiksinti ve Korku yönetmektedir ve evden kaçmaya karar verirler. En sonunda Riley depresyona girer ve hiçbir şey hissedemez olur. İşlerin yoluna girmesi için Neşe’nin Üzüntü'nün önemini kavraması gerekmektedir.