
Sıradan insanın başaran insana, olduğundan başka bir insana dönüşümünün sistematiğidir “Yolculuk Felsefesi”. Diğer bir deyişle kendini gerçeklemenin, döngüsel ve ileri doğru sonsuz bir maceranın düşünsel modelidir aynı zamanda.
Bireyin yetkinliklerine ve potansiyaline göre esnek ve uyumludur. ‘Kuş ölür, sen uçuşu hatırla!’ der İranlı şair Füruğ Ferruhzad.
Tıpkı İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası’nda söylediği gibidir aslında yolda olmak: ‘…bu Dünya’daki en büyük mutluluk, bu dünyanın şahidi olmaktır’ Bu yüzden en evcimen insanlar için bile yola çıkmak heyecan vericidir.
Çünkü insan, Aristoteles’in işaret ettiği üzere, ‘doğal olarak bilmek ister.’ Kendini bilmenin kadim yöntemidir Yolculuk
Felsefesi.