Atatürk, milli takımımızın ilk futbolcularından Gündüz Kılıç’ı ağırlayıp onunla sohbet ederken, ondan futbolun nasıl oynandığını anlatmasını ister. Gündüz Kılıç heyecanla eline kağıt kalemi alır, futbol sahası çizerek müdafileri, muavinleri ve muhacimleri; yani defans, orta saha ve forvetleri anlatır. Bunların ne iş yaptığından bahseder. Dikkatle dinleyen Atatürk, Gündüz Kılıç’a şu yanıtı verir:  “Yahu desene bizim harp oyunları gibi, sizin iş de strateji bilgisi ve kurmay kafası ister.”  Haklıdır Atatürk. Futbol gerçekten de savaşa benzer. Tıpkı savaş gibi topu, kalesi vardır. Hücum etmeyi, savunma yapmayı bilmek gerekir. Ancak savaştan farklıdır da bir yandan. Aslında savaşmamanın en güzel yöntemlerinden biridir futbol. Birikmiş hırsların, geçmişe dönük intikam isteğinin, uluslararası rekabetlerin giderilebileceği en zararsız alanlardan biridir. Savaşmadan savaşmanın kapısını açar.  Bu videomuzda 1. Dünya Savaşı'ndan, Ukrayna işgaline kadar savaşın içinden futbol hikayelerini anlatmaya çalıştık. Keyifli seyirler.  

Seslendiren: Muhammet Ali Özdemir

Metin: Emirhan Mutlu  

Daha fazlası için takip etmeyi unutmayın