
Hatırlar mısınız, eskiden evlerin, iş yerlerinin kapılarına kocaman tabelalar asılırdı:
“Seyyar satıcı, pazarlamacı, dilenci giremez.”
O zamanlar pazarlamacı denince herkesin aklına ısrarcı, hatta belki biraz rahatsız edici bir tip gelirdi. İnsanlar pazarlamacıları bir tehdit gibi görürdü, tıpkı kapıya gelen dilenciyi ya da bir şeyler satmaya çalışan seyyar satıcıyı gördüklerinde hissettikleri gibi.
Sanki pazarlamacılar da her an bir şey zorla satacakmış gibi bir algı vardı.
Tabelalar bir uyarıydı:
“Rahatsız etmeyin.”
Ama zaman değişti.
Biz de değiştik.
Peki ya pazarlama?
O da değişti.
Pazarlamaya yeni bir bakış açısı ile bakalım istediğim için bu podcasti kaydettim. Umarım keyifle dinlenir :)
Sizler, pazarlama ile ilgili ne düşünüyorsunuz?