Home
Categories
EXPLORE
True Crime
Comedy
Society & Culture
Business
Sports
History
TV & Film
About Us
Contact Us
Copyright
© 2024 PodJoint
00:00 / 00:00
Sign in

or

Don't have an account?
Sign up
Forgot password
https://is1-ssl.mzstatic.com/image/thumb/Podcasts125/v4/08/c0/84/08c08416-d19b-9fbf-770c-7d7083d7ecac/mza_8911773840074414232.jpg/600x600bb.jpg
Düş Ayracı
Muhammed KÖSEK
9 episodes
1 day ago
"Ufkunuzu genişleten nezih bir ortam.."
Show more...
Performing Arts
Arts
RSS
All content for Düş Ayracı is the property of Muhammed KÖSEK and is served directly from their servers with no modification, redirects, or rehosting. The podcast is not affiliated with or endorsed by Podjoint in any way.
"Ufkunuzu genişleten nezih bir ortam.."
Show more...
Performing Arts
Arts
https://d3t3ozftmdmh3i.cloudfront.net/production/podcast_uploaded_episode/2926337/2926337-1580510797409-10151ab2bca1.jpg
Hayatın İçinden Cümleler- TAKMA
Düş Ayracı
3 minutes 40 seconds
5 years ago
Hayatın İçinden Cümleler- TAKMA

" Acı ve üzüntü, engin bir bilinç ve derin bir yürek için her zaman zorunludur. "
Demişti Suç ve Ceza adlı eserinde Fyodor Mihayloviç Dostoyevski..
Ne özenle seçilmiş kelimeler ve hüzün kokusu sinmiş bir ifade değil mi?..
Günün birinde çekilen tüm acıların sona ereceğini bilmek, yokuş yukarı tırmanılan bir dağın eteklerinde kesilen nefesini hissetmekten bahsediyorum. Gözlerini kapatıp derinliklere daldığın an, "şu an" çektiğin sıkıntılardan bahsediyorum. Ailenin geçmişte yaşadığı sıkıntıları sana anlattığında hissettiklerini kastediyorum. Başarısızlıkların, yolundan sapmış hayallerin, kanat çırparken maviliklere, yüreği yarılıp yere çakılan umutlarından bahsediyorum.. Kayıplarını, yarı yolda bırakanlarını, yolun ortasında çaresiz yere yığıldığın anları hatırlatmaya çalışıyorum. Gazete köşesinde okuduğun, içini burkan o vahim olayı, çocukken evinin sokağında kahkahalarla sürdüğün minik bisikletine kilerde yer kalmayınca, hurdacıya satılması sonucu sanki gözünün önünden silinen anılarını işaret ediyorum..
Çok sevdiğin elbisenin giyilmez hale gelip renk atmasını, gece boyu yazdığın satırlarına soğumuş kahveni döktüğünü farz ediyorum.. Çok güvendiğin insanların seni sırtından vurduğunu, hiçbir problemin yokken "günah keçisi" ilan edilişini, demokrasi tutkunu olmana rağmen yağcılıkla yaftalanmanı, çoğusundan daha çok okurken cahil muamelesi görmeni, anlayışına rağmen dik kafalı olarak nitelenmeni, çok sevmene rağmen aşktan anlamayanların sana öğütler savurmasını kastediyorum.
Hayatını acılarına borçlusun, kaybettiklerin ile günün birinde kazandıklarını takas ediyorsun.
Düşünmeni gerektiren, kalbini kıran, hatta seni tüm insanlıktan soğutarak ortamlardan soyutlayan şu dertlerini diyorum;
"Büyütme.."
Hatırlatıyorum...
Dostoyevski ne güzel demiş değil mi;
-Acı ve üzüntü, engin bir bilinç ve derin bir yürek için her zaman zorunludur..-
Diyor ki adam sana takma;
Ne Üç kuruşluk karakteri bile olmayanın sözünü,
Ne hayat denen lunaparkın diğer oyuncaklarını..
Olana kader, olmayana Nasip demeyi öğren..
Tüm engellere rağmen;
"Yaşa"
Çoğusundan daha iyi,
Hepsinden daha derinlerde,
Bilinçle..


🎬KAVGA | Muhammed KÖSEK


Düş Ayracı
"Ufkunuzu genişleten nezih bir ortam.."