
Kadehi eline al, biraz Merlot dök… çünkü bu bölümde karşımızda yumuşak içimli bir şarap gibi görünen ama tarih boyunca gücünü saklamayı bilen bir üzüm var: Merlot.
Bazı üzüm çeşitleri vardır, ilk yudumda sana meydan okur. Serttir, baharatlıdır, damağında patlar. Ama Merlot öyle değildir. O, tıpkı iyi giyimli bir centilmen gibi kapıdan sessizce girer, usulca kalbine dokunur. Kadifemsi bir içim, olgun erik ve karadut aromaları, bazen hafif bir vanilya… ama işin ilginç yanı şu: bu nazik üzüm, aslında oldukça karmaşık bir geçmişe sahip.
Merlot, adını Fransızca “merle” yani kara kuştan alır. Çünkü bu kuşlar Merlot üzümlerini pek severmiş. Belki de tadını en önce onların damakları keşfetmişti… Kim bilir?
İlk kez 18. yüzyılda Bordeaux’da kayıtlara geçti Merlot. Ama uzun süre Cabernet Sauvignon’un “yardımcı aktörü” olarak görüldü. Blend şaraplarda yumuşaklık kazandıran, sert köşeleri törpüleyen bir türdü. Ama sonra Merlot kendine dedi ki: “Ben neden tek başıma sahneye çıkmıyorum?” Ve çıktı da. Özellikle Fransa’nın Pomerol ve Saint-Émilion bölgelerinde tek başına şaheserler yarattı. Hatta dünya çapında şarap severlerin aklını başından alan efsanevi Château Pétrus, neredeyse tamamen Merlot’dan yapılır.
Ama her başarı hikâyesinde olduğu gibi, Merlot da bir kriz yaşadı.
2004 yılında vizyona giren Sideways filmi, Merlot’un imajını ciddi şekilde zedeledi. Baş karakterin Merlot’a burun kıvırdığı sahne, Amerika’daki Merlot satışlarını neredeyse %20 oranında düşürdü. Düşünsene, bir film karakteri çıkıp “Merlot içmem” dedi diye insanlar Merlot’tan vazgeçti. Üzümler üzgün, bağlar kırgındı… Ama Merlot pes etmedi.
Zamanla, Merlot yeniden kalpleri kazandı. Çünkü o, sadece bir içki değil. O, denge demek. Uyum demek. Kimi zaman şefkatli bir gece sohbeti, kimi zaman derin bir düşüncenin yoldaşı.
Bugün Merlot, dünyanın dört bir yanında yetiştiriliyor. Fransa’dan İtalya’ya, Kaliforniya’dan Şili’ye kadar… Her bölge ona farklı bir karakter kazandırıyor. Fransız Merlot’ları daha zarif ve topraksı olabilirken, Yeni Dünya Merlot’ları meyve dolu, cüretkar ve canlıdır.
Ama Merlot’un asıl sırrı şurada: O, herkesin kendinden bir şey bulabileceği bir üzüm. İlk kez şarap içen biri için ideal bir başlangıç, yıllardır şarapla haşır neşir olan biri için ise zamansız bir klasiktir.
Belki sen de Merlot’u yudumlarken, onun bu yumuşak karakterine aldanırsın… ama dikkat et. Bazen en yumuşak olan, en derin izleri bırakır.
#Merlot #ŞarapPodcasti #BirTaneBinHikaye #BirKadehHikaye #WineLovers #ŞarapTutkusu