
Önce bir şey sorucağım diye yanına gittim. Sonra konu konuyu açtı. Ben sordukça o cevapladı. Meğer o da yeteri kadar anlaşılmamaktan ve genelde kötü birisi olarak tanınmaktan şikayetçiymiş. Evet, utançtan bahsediyorum. Aramızdaki seviyeli ilişkiye zaman zaman arkadaşlarımı da dahil ederek kendisini daha yakından tanımaya çalıştım. İfade edemediği hisleri yüzünden kafamızı karıştırdığını itiraf etti. Ardından üstü toz tutmuş ve sınırları kaybolmuş benliğimizi ortaya çıkarttığını, yetmezmiş gibi bize varlığımızı hatırlattığını iddia etti. İlk başta inanmak zordu. Fakat düşündükçe kendisine hak verdim. Nihayetinde biz utanç ile aramızdaki meseleyi çözdük. Sözü size bıraktık.