Bu bölümde hayatımda en çok iz bırakan dört filmi konuşuyorum: La La Land’in aşk ve hayal arasında bıraktığı ikilem, About Time’ın bize hatırlattığı sıradan anların değeri, Interstellar’ın zamanın acımasızlığına karşı sevgiyi pusula yapması ve Good Will Hunting’in kalbini açmanın zekâdan daha cesur bir şey olduğunu göstermesi.
Bu filmler bana hayatın farklı dönemlerinde farklı dersler verdi. Belki sana da kendi seçimlerini, kendi “keşke”lerini ve kendi bağlarını hatırlatır. Dinlerken kendine şu soruyu sor: Senin filmin hangisi olurdu?