
Bu bölümde, hepimizin zaman zaman içine düştüğü o tatlı-acı yanılsamayı ele alıyoruz: Dunning-Kruger Sendromu.Yani, aslında yeterince bilgi sahibi olmadığımız bir konuda kendimizi fazlasıyla yetkin sanmak…Ya da tam tersi: Gerçekten bir şeyler bildiğimizde, “ya aslında hiçbir şey bilmiyorum” diye şüpheye düşmek.“Ya salak olan sensen?” sorusunun peşine düşüyor; özgüven, cahil cesareti, öz farkındalık ve öğrenme süreci arasında geziniyoruz.İçimizdeki “her şeyi biliyorum”cuya da, “ben aslında hiçbir şeyi tam yapamıyorum” diyene de mikrofon uzatıyoruz.Gelin, birlikte bilmenin sınırlarını, bilmezliğin özgürlüğünü ve gerçek öğrenmenin yolculuğunu konuşalım.