Bu bölümde, çoğumuzun içten içe yaşadığı ama adını koyamadığı bir duruma bakıyoruz:
Potansiyelimizin altında kalmak.
Günden güne azalan enerji, bölünen odak, tükenen motivasyon, zorlaşan yaşam şartları, erken mesailer, ağır sorumluluklar, kıyaslanma, yorgun bedenler ve sessizce taşınan duygusal yükler…
Hepsi bir araya geldiğinde, içimizdeki ışığı görmemizi zorlaştırıyor.
Bu bölümde şunlara değindim:
• Enerjinin neden dağıldığı
• Odak kaybının potansiyeli nasıl bastırdığı
• Hayat şartlarının ruhu nasıl sıkıştırdığı
• Yorgun beden – düşük enerji – kapanan iç ses döngüsü
• Kendini suçlamanın neden gereksiz olduğu
• Küçük alışkanlıkların büyük değişim yaratması
• Işığın hiçbir zaman tamamen sönmediği gerçeği
Eğer son zamanlarda kendini yorgun, eksik, tıkanmış veya eski halin gibi hissetmiyorsan… bu bölüm senin için.
Potansiyel, kusursuz olmaktan değil; küçük bir kıvılcımı yeniden hatırlamaktan başlar.
🌀 Bu bölümde duyguların neden bir günlüğe ihtiyaç duyduğunu, onları yazıya dökmenin zihinsel ve ruhsal faydalarını konuştum.
🖋️ Duyguların kaydı, kendini anlamanın ve dönüşümün anahtarı olabilir mi?
Bu bölümde, içtenlikle kendi içimize bakıyoruz.
“Neden affedemiyoruz?” “Kime kızgınız?” “Aslında kimden özür bekliyoruz?”
Eğer sen de kendinle barışmak, kendini affetmek ve yola hafiflemek istiyorsan… Bu bölüm tam senin için.
🎧 Dinlemeyi unutma ve kalbinden geçenleri yorumlarda paylaşmayı çok isterim.
Karmaşadan uzak, sadeliğe doğru bir yolculuk…
Bu bölümde “Basit Yaşamı Seç”menin aslında hayatı yavaşlatmak değil, gerçekten yaşamaya başlamak olduğunu konuşuyorum. Fazlalıkları bırakıp, özüyle huzur bulan bir yaşam mümkün mü?
Mikrofonun başında içten bir sohbet seni bekliyor. 🍃
Durmadan kendini geliştirmeye çalışırken aslında neyin içinde kayboluyoruz?
Bazen sadece “olduğun halin” yeterli olabilir…
Bu bölümde tam da bunu konuştum.