
Eczacılıkta Vasatlığın Pandemisi: Nasıl Olunacağı Değil, Nasıl Olunmaması Gerektiği Üzerine Son Sözler
Bu bölüm, nasıl olunacağını değil, nasıl olunmaması gerektiğini anlatıyor.
Eczacılığın içindeki vasatlık pandemisini, çürümeyi, sessizliği ve kaybolan itibarı konuşuyorum.
Belki de eczacılık tarihimizin en bulaşıcı salgınını yaşıyoruz:
Vasatlığın pandemisi.
Artık kimse kötü değil ama kimse gerçekten iyi de değil.
Yanlışlar normalleşti, doğrular sustu.
Bu bölümde, nasıl iyi olunacağını değil;
nasıl olunmaması gerektiğini konuşuyorum.
Çünkü vasatlık sadece ahlaksızlık değil — vicdansızlıktır.
İlaç yokluklarının, sistem oyunlarının, koltuk bağımlılığının ve umutsuzluğun ortasında hâlâ direnmek zorundayız.
Ve unutmayın:
“Bu mesleğin geleceğini kurtaracak ilaç,
vasatlığa ‘artık yeter’ diyebilen birkaç yürekli eczacının elinde.” 🌿