Selam 20’likler ve 20’lik kalanlar,
N'abersiniz? Nisan ayının son sayısı ile sizlerleyiz. Son bir haftadır, üç ev arkadaşımla beraber dairemize kendimizi kapadık, tez yazıyoruz. Bir şeye yoğunlaşmak çok güzel ama konu tarih olunca hep daha fazlasını yapabilirmiş gibi hissediyorsun; daha çok okuma, daha çok araştırma… Yorucu bir süreç ama n’apalım seviyoruz. Mayısın gelişi bu sene ayrı bir heyecanlı, çünkü ayın 3’üne tez teslimimiz var. Aynı zamanda makalelerimiz var. Yaz, yaz nereye kadar abicim. Ben aynı zamanda çok sevdiğim şarap barında çalışmaya devam ediyorum — son haftam, duygusalım. Peki bu teslim tarihlerinden sonra mı ne var? Gelecek planlamaları var. İş başvuruları var. Tırstım. Tırstım ama şükran doluyum. Kısaca bu aralar tam bir yazı makinası olduğum için bu girişte içimden daha çok kelime ve cümle çıkaramıyorum. Evirdim, çevirdim, sıktım, suyunu çıkardım, anca bu kadar yapabildim.
Selam 20’likler ve 20’lik kalanlar,
20’liğin 100. sayısına hoş geldiniz! Tabii arada birkaç özel sayı çıktı… Aslında 100. sayıyı çoktan devirdik ama çaktırmıyor ve daha nice sayılara diyerek bu haftayı açıyorummm, açıyoooooruuum, açtım!
20’lik, kafada oluşan saçma soruların, açılmayı bekleyen ve bazen suratımıza çarpılan kapıların, gündem ile üzerimize çökebilecek fenalığın paylaşıldığı bir bülten. Abone olmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Bu hafta kendimize bir soru soruyoruz. Biz neden çalışıyoruz? Evet tabii ki de nedeni belli, değil mi? Hayatta kalmak, barınmak, beslenmek, gezebilmek, görebilmek, eğlenebilmek için bir gelire ihtiyacımız var. Her geçen gün bu istekleri ve ihtiyaçları karşılamak daha da zorlaşıyor, o ayrı konu (Aklıma Mahir Akkoyun ve yaptığı sticker'lar geldi. Bunun böyle şeyler yüzünden gözaltına alınma riskimiz olan son ay olması umudunu da buraya iliştireyim. Bu son olsun demiş Cem Karaca, bu seçim döneminin sloganı da bu gibi sanki).
Keyifli dinlemeler.
Bu hafta yoğun gündemler, geçişler, değişimler ve ılınmamakta ısrar eden havalarda bize dost olan bir şeye bakıyoruz. Diziler. Bizi bazen aşina olduğumuz olaylara ayna tutarak düşündüren, bazen de uzak diyarlara götüren o diziler. Uzak diyarlar diyorum ama bu hafta çok uzaklara gitmiyoruz. Türkiye’deyiz.
20’liğin podcast hâlinde bu hafta topluca duyguları yaşamaya odaklanıyoruz. Bensu, kendimize acıyı ve üzüntüyü yaşama iznini vermenin önemine değiniyor. Irmak, normal anlayışımızı sorguluyor. Eymen, Kathe Kollwitz’in sanatla sağaltım tekniklerinden bahsediyor, sonra da hepimize içimizdeki duyguları kağıda dökmek için bir rehber sunuyor.İyileşme ve yardım sürecinde büyük ve küçük, kişisel ve toplu dayanışmaya, hepsine yer olduğundan bahsediyoruz. Duyguları yaşamaya izin vermek de bunlardan biri.
Hepinizi kucaklıyorum, Yasmin!
Bu hafta 20’liğin podcast hâlinde kendimizi seviyoruz! Irmak ‘Kendinizi seviyor musunuz?’ diye soruyor. Bensu, kendini sevme konseptine kapitalizm lensinden bakıyor. Ezgi, yetememe hissinden bahsediyor, son olarak Günseli de id, ego, süperego üçlüsünden başlıyor, ‘D’harfine kadar gidiyor. N’alaka mı? Detaylar podcastimizde!
Keyifli dinlemeler!
Güzel 20’likler ve 20’lik kalanlar, Yasmin!
20’liğin podcast hâlinde bu hafta gözlerimizi kapayıp bir dilek tutuyoruz! Neden mi? Eee 20’lik bebek iki yaşına bastı da ondan! Sonra da dilek tutmanın verdiği gaz ile hayallere dalıyoruz. 2023’ün ilk ayını tamamlarken merak ettik: bu sene umutlu muyuz? Nasıl hissediyoruz? Bizi neler bekliyor? Cody Mehmet, Gözde ve Günseliden harika yazılar var! Girişler, kapanışlar da yine benden!
Güzel güzel dinlemeler, Yasmin!
Bu hafta 20’likte bebeklerden bahsediyoruz. Yok öyle bebekler değil. 20’lerimde ilgimi bir nebze çeken tek bebekler olan, nepotizm bebekleri. Bensu ünlü doğanların başarısına ışık tutuyor, Alara ise soruyor: ‘ben bir nepo bebeği miyim?’
Keyifli dinlemeler, Yasmin!
20’liğin podcast hâlinde bu hafta ‘hey gidi günler' tadında bir nostalji teması ile sizlerle tekrar beraberiz. Neler mi var? Nostalji duyulan sofralardan, hamburger ekonomisine, yakın geçmiş özleminden, nesiller arası nostalji farkına uzanan dolu dolu bir sayı var!
İyi dinlemeler 20’likler,
Öptüm, Yasmin!
Bu hafta 20’liğin podcast hâlinde 2023’ten beklentilerimizi paylaştık. Umut? İyimserlik? Dert hiyerarşisi? Jordan senesi? Hepsi var. İlginizi çekti mi? Eeee o zaman iyi dinlemeler.
Şerefe hepinize, Yasmin!
20’liğin podcast hâlinde bu hafta yılı kapıyoruz. 2023 bize neler getirecek? Ama durun, onu düşünmeden bir geriye dönelim. Sayımızda Yasmin 20’liğin Wrapped’ini bizlerle paylaşıyor, Bensu ve Merve de yeni yıl kararlarını farklı şekillerde yorumluyor. Kararlar nasıl verilir? Bunların hepsi kapitalizmin bir oyunu mu?
İyi dinlemeler, Yasmin.
20’lik artık okurken bir yandan da dinleyeyim diyenler, yolda kulağımda 20’lik olsun diyenler ve diğer herkes için her hafta bu kanalda.
İlk bölümümüzde, Aşk Meşk Fişek sayımızın ikincisi ile sizlerleyiz. Konumuz: rıza, ilişkiler ve sınırlar. Yazılar Zeynep Yılmaz, Ceren Kurt, Ayşe Burçak Tuğrul ve tabukamu ekibinden Tuğba Gökduman ve Rayka Kumru’dan. Sayıya buradan ulaşabilirsiniz.